Türk fikir hayatının en önemli simalarından Yusuf Akçura'nın ilk basımı 1924 yılında yapılmış olan Siyaset ve İktisat kitabı; yazarın 20. Yüzyıl başında cereyan eden ve her biri Türk tarihinin önemli kırılma noktalarına tekabül eden olaylar hakkında Türk Ocakları'nda vermiş olduğu konferansları ve yazmış olduğu makaleleri kendi sağlığında bir araya getirdiği önemli eserlerinden biri.
Yusuf Akçura, Türk milliyetçiliğinin siyasi, iktisadi ve fikri yönlerini detaylı bir şekilde tartışarak bilhassa Anadolu'da coğrafyasında sıkışıp kalan Türkler için yeni bir yol haritası çizmeye gayret eder.
Akçura; savaşların ve siyasi çalkantıların hem mali hem de insani kaynaklarımızı insafsızca tükettiği o yıllarda, Türklerin millî bir devlet çatısı altında ve millî bir iktisat politikası izleyerek içinde bulunduğu buhrandan kurtulacağına inanmaktadır. Kitapta yer alan “Galip Geldik, Muzaffer Olacağız” başlıklı makalesinde de belirttiği üzere, “Hak harbinde Türk'ün galebesine îman eden ve îmanında hata eylemeyen bu âciz, hayat niza'ında (hayat kavgasında) dahi Türk'ün zaferine inanmıştır; ve istikbal, inşaallah, bunda da yanılmadığını isbat edecektir.”
Türk fikir hayatının en önemli simalarından Yusuf Akçura'nın ilk basımı 1924 yılında yapılmış olan Siyaset ve İktisat kitabı; yazarın 20. Yüzyıl başında cereyan eden ve her biri Türk tarihinin önemli kırılma noktalarına tekabül eden olaylar hakkında Türk Ocakları'nda vermiş olduğu konferansları ve yazmış olduğu makaleleri kendi sağlığında bir araya getirdiği önemli eserlerinden biri.
Yusuf Akçura, Türk milliyetçiliğinin siyasi, iktisadi ve fikri yönlerini detaylı bir şekilde tartışarak bilhassa Anadolu'da coğrafyasında sıkışıp kalan Türkler için yeni bir yol haritası çizmeye gayret eder.
Akçura; savaşların ve siyasi çalkantıların hem mali hem de insani kaynaklarımızı insafsızca tükettiği o yıllarda, Türklerin millî bir devlet çatısı altında ve millî bir iktisat politikası izleyerek içinde bulunduğu buhrandan kurtulacağına inanmaktadır. Kitapta yer alan “Galip Geldik, Muzaffer Olacağız” başlıklı makalesinde de belirttiği üzere, “Hak harbinde Türk'ün galebesine îman eden ve îmanında hata eylemeyen bu âciz, hayat niza'ında (hayat kavgasında) dahi Türk'ün zaferine inanmıştır; ve istikbal, inşaallah, bunda da yanılmadığını isbat edecektir.”