Sofranız Şen Olsun Ninelerimin Mutfağından Damağımda, Aklımda Kalanlar

Stok Kodu:
9789757265702
Boyut:
16.00x24.00
Sayfa Sayısı:
156
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
7
Basım Tarihi:
2016-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789757265702
396186
Sofranız Şen Olsun
Sofranız Şen Olsun Ninelerimin Mutfağından Damağımda, Aklımda Kalanlar
34.00

Kimi evde, yemek, yaşamak için yenir.Kimi evde, yemek için yaşanır. Bizim evde ise yemek, muhabbet olsun diye yenirdi. Sonra muhabbet içinkurulur, yine muhabbetle kaldırılırdı. Yediğimiz yemeklerin tariflerini yazma fikri, işte böyle bir yemek muhabbetinde doğdu. Bildiklerimi, pişirdiklerimi anlatacak-yazacak ve çocuklarıma miras bırakacaktım. Bu fikri tereddütsüz benimsedim. Sofra muhabbetlerimizi aynen yazacaktım. Yemek yemek gibi, yemek yapmak gibi, sofra muhabbetlerimiz gibi, olağunüstü tat aldım bütün bunları yazarken. Düğün-bayram sofralarımızın vazgeçilmezlerinden sıradan salatalara, tatlıdan tuzluya, etliden sütlüye, herhangi bir ayrım yapmadan, bir düzen kaygısı gütmeden, öylesine, içimden geldiği gibi yazdım, Ne zeytinyağlılar-tereyağlılar diye bir ayrım yaptım,ne de Anadolu veya Trakya mutfağı diye bir başlık düşündüm, soframızdan resimler çizmeye çalıştım sadece. Ne kadar Ermeni, ne kadar Rum, ne kadar Türk, ne kadar Arnavut ne kadar Çerkez, ne kadar Patriyot, ne kadar Çingene yemekleri bunlar, bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var; o da, bu yemekleri Çorlulu Akabi ve Takuhi yayalarımdan, yani ninelerimden öğrenmiş olduğumdur. Soframız hazır, buyurmazmısınız?

Kimi evde, yemek, yaşamak için yenir.Kimi evde, yemek için yaşanır. Bizim evde ise yemek, muhabbet olsun diye yenirdi. Sonra muhabbet içinkurulur, yine muhabbetle kaldırılırdı. Yediğimiz yemeklerin tariflerini yazma fikri, işte böyle bir yemek muhabbetinde doğdu. Bildiklerimi, pişirdiklerimi anlatacak-yazacak ve çocuklarıma miras bırakacaktım. Bu fikri tereddütsüz benimsedim. Sofra muhabbetlerimizi aynen yazacaktım. Yemek yemek gibi, yemek yapmak gibi, sofra muhabbetlerimiz gibi, olağunüstü tat aldım bütün bunları yazarken. Düğün-bayram sofralarımızın vazgeçilmezlerinden sıradan salatalara, tatlıdan tuzluya, etliden sütlüye, herhangi bir ayrım yapmadan, bir düzen kaygısı gütmeden, öylesine, içimden geldiği gibi yazdım, Ne zeytinyağlılar-tereyağlılar diye bir ayrım yaptım,ne de Anadolu veya Trakya mutfağı diye bir başlık düşündüm, soframızdan resimler çizmeye çalıştım sadece. Ne kadar Ermeni, ne kadar Rum, ne kadar Türk, ne kadar Arnavut ne kadar Çerkez, ne kadar Patriyot, ne kadar Çingene yemekleri bunlar, bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var; o da, bu yemekleri Çorlulu Akabi ve Takuhi yayalarımdan, yani ninelerimden öğrenmiş olduğumdur. Soframız hazır, buyurmazmısınız?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat