9759086190006
431723
https://www.kitapvekahve.com/soguk-savas-sonrasinda-turkiyenin-ulusal-guvenlik-sorunlari
Soğuk Savaş Sonrasında Türkiye'nin Ulusal Güvenlik Sorunları
20.00
Soğuk savaş sonrasında ülkelerin ulusal güvenlik siyasetlerini oluştururken daha önce geri plana attıkları iç tehdit algılamalarını daha ön plana çıkardıkları, ulusal güvenlikleriyle ilgili tehdit algılamalarında köklü değişiklikler yaptığı görülmektedir.
Ulusal güvenlik, yurt savunmasını kapsayan bir kavram olduğu için, bu savunmanın siyasetini saptamak için, ileriye yönelik genel içerikli plan ve programların yapılması hep bir Milli Güvenlik Siyaseti izlemekle olanakladır. Yürütme, hükümet görevini yerine getirirken, ulusal güvenliği sağlamak amacıyla aldığı önlemlerde, temsil ettiği siyasi görüşe değil, ülkenin ulusal çıkarlarına öncelik vermek zorundadır.
Ulusal güvenliğin ekonomik yönüne gelince, Ülkeler, ulusal güvenlik amacıyla birbirlerine ambargo uygulamaya başlamışlar, ticaretlerine sınırlama koymuşlar ve mallarını boykot etmişlerdir. Ulusal güvenlik, devletin ekonomiye bir müdahale aracı olmuştur.
Ulusal güvenlik kavramının üçüncü yönü, hukuki yönüdür. Ulusal güvenlik kavramının hukuki yönüne ait en önemli gösterge, bu kavramın Anayasada temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasında bir "özgürlük sınırlandırma sebebi" olarak kabul edilmesidir.Ulusal güvenliğin sağlanması ve korunmasına ilişkin olarak Bakanlar Kurulu'na gerekli tavsiyelerde bulunmak üzere kurulan Milli Güvenlik Kurulu'nun sorumlulukları kanunla belirlenmiştir. Bütün bunlardan ulusal güvenliğin hukuki yönünün önemli olduğu görülmektedir.
Bu eserde; Dijital Güvenli, Terörün Yeni Yüzü ve Modern altyapının Savunmasızlığı, Teröre Karşı Daha Etkili İstihbarat, Terörün Psikolojik Çehresi konularının önemi ve birbiriyle etkileşimi değişik boyutlardan incelenmiştir.
Soğuk savaş sonrasında ülkelerin ulusal güvenlik siyasetlerini oluştururken daha önce geri plana attıkları iç tehdit algılamalarını daha ön plana çıkardıkları, ulusal güvenlikleriyle ilgili tehdit algılamalarında köklü değişiklikler yaptığı görülmektedir.
Ulusal güvenlik, yurt savunmasını kapsayan bir kavram olduğu için, bu savunmanın siyasetini saptamak için, ileriye yönelik genel içerikli plan ve programların yapılması hep bir Milli Güvenlik Siyaseti izlemekle olanakladır. Yürütme, hükümet görevini yerine getirirken, ulusal güvenliği sağlamak amacıyla aldığı önlemlerde, temsil ettiği siyasi görüşe değil, ülkenin ulusal çıkarlarına öncelik vermek zorundadır.
Ulusal güvenliğin ekonomik yönüne gelince, Ülkeler, ulusal güvenlik amacıyla birbirlerine ambargo uygulamaya başlamışlar, ticaretlerine sınırlama koymuşlar ve mallarını boykot etmişlerdir. Ulusal güvenlik, devletin ekonomiye bir müdahale aracı olmuştur.
Ulusal güvenlik kavramının üçüncü yönü, hukuki yönüdür. Ulusal güvenlik kavramının hukuki yönüne ait en önemli gösterge, bu kavramın Anayasada temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasında bir "özgürlük sınırlandırma sebebi" olarak kabul edilmesidir.Ulusal güvenliğin sağlanması ve korunmasına ilişkin olarak Bakanlar Kurulu'na gerekli tavsiyelerde bulunmak üzere kurulan Milli Güvenlik Kurulu'nun sorumlulukları kanunla belirlenmiştir. Bütün bunlardan ulusal güvenliğin hukuki yönünün önemli olduğu görülmektedir.
Bu eserde; Dijital Güvenli, Terörün Yeni Yüzü ve Modern altyapının Savunmasızlığı, Teröre Karşı Daha Etkili İstihbarat, Terörün Psikolojik Çehresi konularının önemi ve birbiriyle etkileşimi değişik boyutlardan incelenmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.