….Salonda bir Elmas, bir adam kaldı. Kapalı hava nedeniyle salonun yalnızca pencerelere yakın kısmı aydınlık, kocaman salonun kapı kısmı bir hayli loş kalıyor. “Oturacak başka yer mi seçememişim?” diye kendine kızdı. Salonda çıt yok, yalnızca yanındakinin soluk sesi. Kesik kesik, çıkan bu ses, her tekrarlandığında Elmas, daha da rahatsız. Adamsa hareketlendi, ne yapıyor? “Neyse cebinden mendil çıkarıyor.” Yandaki birden öksürmeye başladı. Öksürmekten çok, böğürtü sesleri çıkarıyor, ta buradan göğsünün inip kalkışı hissediliyor. “Hastalıklı şey.”
….Salonda bir Elmas, bir adam kaldı. Kapalı hava nedeniyle salonun yalnızca pencerelere yakın kısmı aydınlık, kocaman salonun kapı kısmı bir hayli loş kalıyor. “Oturacak başka yer mi seçememişim?” diye kendine kızdı. Salonda çıt yok, yalnızca yanındakinin soluk sesi. Kesik kesik, çıkan bu ses, her tekrarlandığında Elmas, daha da rahatsız. Adamsa hareketlendi, ne yapıyor? “Neyse cebinden mendil çıkarıyor.” Yandaki birden öksürmeye başladı. Öksürmekten çok, böğürtü sesleri çıkarıyor, ta buradan göğsünün inip kalkışı hissediliyor. “Hastalıklı şey.”