‘‘Tatil günlerinde yapılan protestolar, savaşları durdurmaz. 15 Şubat 2003’te, beş kıtada 10 milyonu aşkın insanın Irak’ta savaşa karşı yürümesi harika bir şeydi, ancak yeterli değildi.
O gün cumartesiydi ve hiç kimse işini bırakmak zorunda kalmamıştı. George W. Bush bu durumun farkında. Bu yüzden, onun, kamuoyunun ezici çoğunluğunun karşı çıkışına aldırmaması hepimize iyi bir ders olmalı ve bundan böyle acil olarak, büyük şirketlerin küreselleşmesini arkasına almış İmparatorluk’a karşı gerçek direniş stratejilerini nasıl hayata geçirebileceğimizi tartışmalıyız.
‘Hür dünya’nın orospusu olan demokrasinin rolünü abartmadan, neo-liberal projenin ta kendisi olan büyük şirketlerin denetimindeki medyanın çığırtkanlığına kulak asmadan, modern dünyanın laik misyonerleri olan Sivil Toplum Kuruluşları’na bel bağlamadan, savaşın serbest piyasacıları olan ‘teröristler’in yöntemlerine prim vermeden ve dünya uluslarını ‘ya IMF’in çek defteri, ya Pentagon’un Cruise füzesi’ arasında bir seçim yapmaya zorlayan İmparatorluk’un yanıltıcı propagandalarına aldanmadan, gerçek hedeflere yönelmeli, gerçek savaşlar yapmalı ve gerçek zararlar vermeliyiz.
Çünkü savaşlar ancak, askerler cepheye gitmeyi reddettiklerinde, işçiler gemilere ve uçaklara silah yüklemeyi kabul etmediklerinde, insanlar İmparatorluk’un dünyanın dört bir yanındaki ticari ileri karakollarını boykot ettiklerinde durdurulabilir.’’
‘‘Tatil günlerinde yapılan protestolar, savaşları durdurmaz. 15 Şubat 2003’te, beş kıtada 10 milyonu aşkın insanın Irak’ta savaşa karşı yürümesi harika bir şeydi, ancak yeterli değildi.
O gün cumartesiydi ve hiç kimse işini bırakmak zorunda kalmamıştı. George W. Bush bu durumun farkında. Bu yüzden, onun, kamuoyunun ezici çoğunluğunun karşı çıkışına aldırmaması hepimize iyi bir ders olmalı ve bundan böyle acil olarak, büyük şirketlerin küreselleşmesini arkasına almış İmparatorluk’a karşı gerçek direniş stratejilerini nasıl hayata geçirebileceğimizi tartışmalıyız.
‘Hür dünya’nın orospusu olan demokrasinin rolünü abartmadan, neo-liberal projenin ta kendisi olan büyük şirketlerin denetimindeki medyanın çığırtkanlığına kulak asmadan, modern dünyanın laik misyonerleri olan Sivil Toplum Kuruluşları’na bel bağlamadan, savaşın serbest piyasacıları olan ‘teröristler’in yöntemlerine prim vermeden ve dünya uluslarını ‘ya IMF’in çek defteri, ya Pentagon’un Cruise füzesi’ arasında bir seçim yapmaya zorlayan İmparatorluk’un yanıltıcı propagandalarına aldanmadan, gerçek hedeflere yönelmeli, gerçek savaşlar yapmalı ve gerçek zararlar vermeliyiz.
Çünkü savaşlar ancak, askerler cepheye gitmeyi reddettiklerinde, işçiler gemilere ve uçaklara silah yüklemeyi kabul etmediklerinde, insanlar İmparatorluk’un dünyanın dört bir yanındaki ticari ileri karakollarını boykot ettiklerinde durdurulabilir.’’