“Son Buzul Çağı ve Holosen başlangıcında Anadolu ve Balkanlar” isimli bu eser;alanında bir ilk olduğundan ve bu alanda çalışmak; alanındaki diğer bilim dallarına nazaran daha zor olduğundan, fazlaca bir değeri hak eder niteliktedir.
Kitabın yazarı; yazılı olmayan bir tarihin, somut verilerini bir araya getirerek; bu veriler sayesinde de“Son Buzul Çağı ve Holosen başlangıcında Anadolu ve Balkanlar” arasındaki ilişkileri yorumlayarak gerçekten de zoru başarmıştır.
Kitapta sözü edilen tarihler veya insan ilişkileri bazen bir kesici, bazen bir dilgi ve bazen de benzerlikleri ispatlanmış ya dafarklı yerlerde ama aynı tekniklerleüretilmiş olduklarıgörülendiğer materyal kültür öğeleriile desteklenerek, pek çok insan tarafından taş ya da kemik olarak adlandırılacak alet-edevatın; aslında insanlık tarihininzaman açısından %99'luk kısmınınen vazgeçilmez objeleri olduklarını anlatması bakımından da eşsiz bir çalışma olmuştur.
“Son Buzul Çağı ve Holosen başlangıcında Anadolu ve Balkanlar” isimli bu eser;alanında bir ilk olduğundan ve bu alanda çalışmak; alanındaki diğer bilim dallarına nazaran daha zor olduğundan, fazlaca bir değeri hak eder niteliktedir.
Kitabın yazarı; yazılı olmayan bir tarihin, somut verilerini bir araya getirerek; bu veriler sayesinde de“Son Buzul Çağı ve Holosen başlangıcında Anadolu ve Balkanlar” arasındaki ilişkileri yorumlayarak gerçekten de zoru başarmıştır.
Kitapta sözü edilen tarihler veya insan ilişkileri bazen bir kesici, bazen bir dilgi ve bazen de benzerlikleri ispatlanmış ya dafarklı yerlerde ama aynı tekniklerleüretilmiş olduklarıgörülendiğer materyal kültür öğeleriile desteklenerek, pek çok insan tarafından taş ya da kemik olarak adlandırılacak alet-edevatın; aslında insanlık tarihininzaman açısından %99'luk kısmınınen vazgeçilmez objeleri olduklarını anlatması bakımından da eşsiz bir çalışma olmuştur.