Kuzey Amerika sömürge savaşlarına özgü bir manzaraydı. Düşman orduları karşılaşmadan önce vahşi doğada tehlikelerle karşı karşıya gelmek zorunda kalıyor ve zorlu mücadelelere giriyorlardı. Uçsuz bucaksız ve görünüşe göre balta girmemiş ormanlar, Fransız ve İngilizlerin sahip olduğu bölgeleri birbirinden ayırıyordu. Deneyimli sömürgeci ve onun müttefiki eğitimli Avrupalı, ırmaklardan akan suya karşı mücadeleye, engebeli dağları geçişe elverişli hale getirmeye ya da cesaretlerini daha savaşçı yollarla sergilemeye aylarını harcıyorlardı. Elbette tecrübeli yerli savaşçıların sabrını ve atılganlığını taklit ederek her türlü zorluğun üstesinden gelmeyi başarıyorlardı. Geçit vermeyen ormanlar öylesine karanlık, ayak basmamış mekanlar öylesine hoştu ki, hırslarını tatmin etmek için canlarını ortaya koyanların akınından ve dünyanın diğer ucundaki Avrupa krallıklarının bencil politikalarından muaf tutulma hakkına sahiplerdi adeta.
Kuzey Amerika sömürge savaşlarına özgü bir manzaraydı. Düşman orduları karşılaşmadan önce vahşi doğada tehlikelerle karşı karşıya gelmek zorunda kalıyor ve zorlu mücadelelere giriyorlardı. Uçsuz bucaksız ve görünüşe göre balta girmemiş ormanlar, Fransız ve İngilizlerin sahip olduğu bölgeleri birbirinden ayırıyordu. Deneyimli sömürgeci ve onun müttefiki eğitimli Avrupalı, ırmaklardan akan suya karşı mücadeleye, engebeli dağları geçişe elverişli hale getirmeye ya da cesaretlerini daha savaşçı yollarla sergilemeye aylarını harcıyorlardı. Elbette tecrübeli yerli savaşçıların sabrını ve atılganlığını taklit ederek her türlü zorluğun üstesinden gelmeyi başarıyorlardı. Geçit vermeyen ormanlar öylesine karanlık, ayak basmamış mekanlar öylesine hoştu ki, hırslarını tatmin etmek için canlarını ortaya koyanların akınından ve dünyanın diğer ucundaki Avrupa krallıklarının bencil politikalarından muaf tutulma hakkına sahiplerdi adeta.