Sevmeye çalışıyorum
Bütün insanları
Yaratan'dan ötürü,
Zorlanıyorum...
Bir sorun var bende,
Sanırım beni Yaratan'dan ötürü.
Az sayıda basılan önemsiz bir yerel gazetenin orta sayfalarında ilginç bir ilan okudum. Antisosyalleri Koruma ve Yaşatma Derneği'nin açılış törenine, bütün antisosyaller davet ediliyordu. Merakımı yenemediğimden açılış günü hazır bulundum. Toplantı, yoksul semtlerden birinde, üçüncü sınıf bir düğün salonunda yapılıyordu.
Yaklaşık yüz elli kişi bir araya gelmiş, kuşku dolu bakışlarla birbirini inceliyordu. Toplantılarda görmeye alışık olduğum, oradan oraya koşuşturan, çevreyi düzenleyen, misafirleri buyur edip yer gösteren kimse yoktu. Sanırım kürsüde konuşmak için bekleyen (sonradan derneğin kurucusu ve başkanı olduğunu anladığım) otuz beş yaşlarındaki spor şapkalı, çatık kaşlı adamdan başka bir dernek görevlisi bulunmuyordu. Düğün salonunun sahibi olduğunu düşündüğüm (çünkü diğer tuhaf tiplere benzemiyordu) takım elbiseli şişman ve güleç bir adam, dernek başkanının arkasında duruyor ve hayret dolu bakışlarla etrafı süzüyordu. Vakit gelince şapkasını çıkarma gereği duymayan başkan konuşmaya başladı:
Sevmeye çalışıyorum
Bütün insanları
Yaratan'dan ötürü,
Zorlanıyorum...
Bir sorun var bende,
Sanırım beni Yaratan'dan ötürü.
Az sayıda basılan önemsiz bir yerel gazetenin orta sayfalarında ilginç bir ilan okudum. Antisosyalleri Koruma ve Yaşatma Derneği'nin açılış törenine, bütün antisosyaller davet ediliyordu. Merakımı yenemediğimden açılış günü hazır bulundum. Toplantı, yoksul semtlerden birinde, üçüncü sınıf bir düğün salonunda yapılıyordu.
Yaklaşık yüz elli kişi bir araya gelmiş, kuşku dolu bakışlarla birbirini inceliyordu. Toplantılarda görmeye alışık olduğum, oradan oraya koşuşturan, çevreyi düzenleyen, misafirleri buyur edip yer gösteren kimse yoktu. Sanırım kürsüde konuşmak için bekleyen (sonradan derneğin kurucusu ve başkanı olduğunu anladığım) otuz beş yaşlarındaki spor şapkalı, çatık kaşlı adamdan başka bir dernek görevlisi bulunmuyordu. Düğün salonunun sahibi olduğunu düşündüğüm (çünkü diğer tuhaf tiplere benzemiyordu) takım elbiseli şişman ve güleç bir adam, dernek başkanının arkasında duruyor ve hayret dolu bakışlarla etrafı süzüyordu. Vakit gelince şapkasını çıkarma gereği duymayan başkan konuşmaya başladı: