Ben bir aşk mahkûmuyum.
Elimde gülden kelepçe.
Sen de gardiyan olmuşsun.
Beni mahkûm görünce.
Gece yarısı sırtımı, dayadım taşa.
Ağlaya ağlaya, boğulmuşum göz yaşa.
Rabbim yalvarıyorum, isyan değil, hâşâ.
Ya derdime son ver, ya da ömrüme.
Hasret midir bizi, bize bağlayan.
Ayrılmak mıdır isteğin, nedir bu nazın.
Benim kitabımda, aşk hasrettir diyorsun.
Seni sevmek için, ölmek mi lazım.
Dadaş deyip geçme, işte orda dur.
Namerdi bulamazsın, dadaşlar hep mert olur.
Dadaşı yücelten şey, aklı ile ruhudur.
Bilinsin ki Erzurum, dadaşların yurdudur.
Aniden yanına gelir, selam vermeden.
Göz göze gelirsin, henüz ölmeden.
Ruhu taşımaz olur, yorulur beden.
Ecel meleği yanına, geldiği zaman.
Sakın ola sanma ki güzelliğin aklımı çeldi.
Güzel olan sen değil, seni sevmek güzeldi.
Ben bir aşk mahkûmuyum.
Elimde gülden kelepçe.
Sen de gardiyan olmuşsun.
Beni mahkûm görünce.
Gece yarısı sırtımı, dayadım taşa.
Ağlaya ağlaya, boğulmuşum göz yaşa.
Rabbim yalvarıyorum, isyan değil, hâşâ.
Ya derdime son ver, ya da ömrüme.
Hasret midir bizi, bize bağlayan.
Ayrılmak mıdır isteğin, nedir bu nazın.
Benim kitabımda, aşk hasrettir diyorsun.
Seni sevmek için, ölmek mi lazım.
Dadaş deyip geçme, işte orda dur.
Namerdi bulamazsın, dadaşlar hep mert olur.
Dadaşı yücelten şey, aklı ile ruhudur.
Bilinsin ki Erzurum, dadaşların yurdudur.
Aniden yanına gelir, selam vermeden.
Göz göze gelirsin, henüz ölmeden.
Ruhu taşımaz olur, yorulur beden.
Ecel meleği yanına, geldiği zaman.
Sakın ola sanma ki güzelliğin aklımı çeldi.
Güzel olan sen değil, seni sevmek güzeldi.