Marksizm'i bizzat Marksist analizin nesnesi olarak ele almak, bir paradoks mudur? György Lukacs ve Antonio Gramsci ile birlikte Batı Marksizmi'nin kurucu babaları arasında sayılan Karl Korsch, bunun böyle olmadığını ustalıkla sergilemektedir.
Bu, bir yanıyla, Marksizm'in içinden öz düşünümselliğe açılan kapıdır.
Korsch, Marksizm'in kendi üzerine düşünebilme kapasitesine sahip bir kuram olduğunu göstermektedir.
Diğer yanıyla ise, ideoloji eleştirisine açılan bir kapı söz konusudur. Nitekim bu kapıdan, başta Frankfurt Okulu teorisyenleri olmak üzere pek çok düşünür ve araştırmacı geçmiştir. Dolayısıyla Korsch'un, bilgi sosyolojisinin problemleriyle uğraşanlar için de önemli bir kaynak olduğunu söylemek gerekir.
Bilgiyi toplumsal bağlamı içinde kavramak ve buradan doğacak dönüştürücü kapasiteyi başka bir dünya özlemiyle bütünleştirmek isteyenlere Korsch'un direngen sesinin ulaşması umuduyla...
Marksizm'i bizzat Marksist analizin nesnesi olarak ele almak, bir paradoks mudur? György Lukacs ve Antonio Gramsci ile birlikte Batı Marksizmi'nin kurucu babaları arasında sayılan Karl Korsch, bunun böyle olmadığını ustalıkla sergilemektedir.
Bu, bir yanıyla, Marksizm'in içinden öz düşünümselliğe açılan kapıdır.
Korsch, Marksizm'in kendi üzerine düşünebilme kapasitesine sahip bir kuram olduğunu göstermektedir.
Diğer yanıyla ise, ideoloji eleştirisine açılan bir kapı söz konusudur. Nitekim bu kapıdan, başta Frankfurt Okulu teorisyenleri olmak üzere pek çok düşünür ve araştırmacı geçmiştir. Dolayısıyla Korsch'un, bilgi sosyolojisinin problemleriyle uğraşanlar için de önemli bir kaynak olduğunu söylemek gerekir.
Bilgiyi toplumsal bağlamı içinde kavramak ve buradan doğacak dönüştürücü kapasiteyi başka bir dünya özlemiyle bütünleştirmek isteyenlere Korsch'un direngen sesinin ulaşması umuduyla...