Spor Dünyamızın 45 Yılından Olaylar, Eleştiriler, Öyküler, Portreler

Stok Kodu:
9786051553078
Boyut:
12.00x19.50
Sayfa Sayısı:
296
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
9786051553078
468278
Spor Dünyamızın 45 Yılından
Spor Dünyamızın 45 Yılından Olaylar, Eleştiriler, Öyküler, Portreler
23.00

“Benim gazeteciliğe başladığım 1967 yılında Kahraman Bapçum bir efsaneydi. Televizyonun olmadığı yıllarda unutulmaz maç yazıları yazardı. Onun yazılarını okuduğunuz zaman maçı seyretmiş gibi olur, o coşkuyu yaşardınız. O eşsiz kalemi ve tertemiz Türkçesiyle maçı gazete say­falarında yaşatırdı. Yalnız futbol mu?

Örneğin atletizm yarışmalarını o kadar canlı anlatırdı ki ipi göğüsleyen atletle birlikte koşardınız sanki. Basket maçları, güreş karşılaşmaları, yüzme yarışları da öyle... Hepsini okuruna kalemiyle seyrettirirdi Kahraman Bap­çum.”Tufan Türenç

“Sporu (Dikkat buyurun, futbolu değil, sporu diyorum) ve Türkçeyi en iyi bilen, izlediği spor olayını en iyi anlatan kalemdi Bapçum..."

O zamanlar, maçlar yazılırdı. Bugün hâlâ İngiltere, İtalya, Fransa, Almanya'da yazıldığı gibi yazılır, okuyan, maçın nasıl geçtiğini anlardı... Öylece 28 kalemden beşer satırla, imza enflasyonu yaratılmazdı. Bapçum, en güze­lini yazardı... Şiir gibi, şurup gibi... Maç ertesi Milliyet'te Bapçum'u daha önce okuyabilmek için ağabeyimle yarışır­dık. Kapıya konan gazeteyi kim önce alacak diye…

- Hıncal Uluç

“Benim gazeteciliğe başladığım 1967 yılında Kahraman Bapçum bir efsaneydi. Televizyonun olmadığı yıllarda unutulmaz maç yazıları yazardı. Onun yazılarını okuduğunuz zaman maçı seyretmiş gibi olur, o coşkuyu yaşardınız. O eşsiz kalemi ve tertemiz Türkçesiyle maçı gazete say­falarında yaşatırdı. Yalnız futbol mu?

Örneğin atletizm yarışmalarını o kadar canlı anlatırdı ki ipi göğüsleyen atletle birlikte koşardınız sanki. Basket maçları, güreş karşılaşmaları, yüzme yarışları da öyle... Hepsini okuruna kalemiyle seyrettirirdi Kahraman Bap­çum.”Tufan Türenç

“Sporu (Dikkat buyurun, futbolu değil, sporu diyorum) ve Türkçeyi en iyi bilen, izlediği spor olayını en iyi anlatan kalemdi Bapçum..."

O zamanlar, maçlar yazılırdı. Bugün hâlâ İngiltere, İtalya, Fransa, Almanya'da yazıldığı gibi yazılır, okuyan, maçın nasıl geçtiğini anlardı... Öylece 28 kalemden beşer satırla, imza enflasyonu yaratılmazdı. Bapçum, en güze­lini yazardı... Şiir gibi, şurup gibi... Maç ertesi Milliyet'te Bapçum'u daha önce okuyabilmek için ağabeyimle yarışır­dık. Kapıya konan gazeteyi kim önce alacak diye…

- Hıncal Uluç

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat