Beşinci yüzyıldan başlayarak Roma İmparatorluğu'nun merkezinin doğuya, Konstantinopolis'e kayması ortaçağın en önemli olaylarındandır. Bu tarihten sonra Bizans İmparatorluğu tam anlamıyla Doğulu bir nitelik kazanır. Perslerle, Araplarla, Türklerle girişilen savaşlar, İmparatorluğun diğer kurumları gibi Bizans ordusunun da kapsamlı bir dönüşüm geçirmesine yol açar. İmparator Mavrikios'a (582-602) atfedilen Strategikon bu değişimi konu alan özgün bir eser. Bizans dönemine ait çok değerli bir kaynak olan Strategikon'da dönemin ordularının örgütlenme biçimleri, silahları ve taktikleri, okçuluk, gizli mesaj gönderme, kuşatma ve savunma hileleri eksiksiz biçimde tasvir edilmektedir. Bizans'ın askeri stratejisinin köşe taşı olan bu eser, savaşı devletin emellerine ulaşmasını sağlayacak araçlardan biri, ama en az arzu edileni olarak değerlendirir; savaşı kazandıranın, üstün kuvvet veya cesaret değil, eksiksiz planlama ve zekâ olduğu görüşüne dayanır. Yaşadığımız toprakların kültürüyle şekillenmiş bir imparatorluğun strateji birikimini aktaran bu kitapta yalnızca savaşlar, hileler ve taktikler yer almıyor. Bir liderin ağzından "Bunu beklemiyordum!" sözünün asla çıkmaması gerektiğini belirten Strategikon, ihtiyatlı olmayı ve aklı her şeyin üstünde tutan Doğulu bakış açısını bilgece özetliyor.
Beşinci yüzyıldan başlayarak Roma İmparatorluğu'nun merkezinin doğuya, Konstantinopolis'e kayması ortaçağın en önemli olaylarındandır. Bu tarihten sonra Bizans İmparatorluğu tam anlamıyla Doğulu bir nitelik kazanır. Perslerle, Araplarla, Türklerle girişilen savaşlar, İmparatorluğun diğer kurumları gibi Bizans ordusunun da kapsamlı bir dönüşüm geçirmesine yol açar. İmparator Mavrikios'a (582-602) atfedilen Strategikon bu değişimi konu alan özgün bir eser. Bizans dönemine ait çok değerli bir kaynak olan Strategikon'da dönemin ordularının örgütlenme biçimleri, silahları ve taktikleri, okçuluk, gizli mesaj gönderme, kuşatma ve savunma hileleri eksiksiz biçimde tasvir edilmektedir. Bizans'ın askeri stratejisinin köşe taşı olan bu eser, savaşı devletin emellerine ulaşmasını sağlayacak araçlardan biri, ama en az arzu edileni olarak değerlendirir; savaşı kazandıranın, üstün kuvvet veya cesaret değil, eksiksiz planlama ve zekâ olduğu görüşüne dayanır. Yaşadığımız toprakların kültürüyle şekillenmiş bir imparatorluğun strateji birikimini aktaran bu kitapta yalnızca savaşlar, hileler ve taktikler yer almıyor. Bir liderin ağzından "Bunu beklemiyordum!" sözünün asla çıkmaması gerektiğini belirten Strategikon, ihtiyatlı olmayı ve aklı her şeyin üstünde tutan Doğulu bakış açısını bilgece özetliyor.