Yaşayan organizmalar olarak, yapmamız gereken stresten kaçmak, uzağa gidip rahat edeceğini düşünmek gibi sağlıksız düşüncelerin esiri olmak değil, "stresimizi işlevsel biçimde yönetebilmeyi, tam anlamıyla öğrenebilmek"tir. Stresimizi yönetebilmek için, derin nefes alma alışkanlığı, esinlenme, özgüven, derinlemesine kitap okuma, sanat etkinlikleri vb. ''aşkın yaşantılarla" sürekli farkındalıkla, kendimizi daha iyi hissetmenin ne demek olduğunu anlayabilmemiz gereklidir. Zaten "bilgi" dediğimiz olgu, insanın yeryüzündeki sorunlarının çözümüne katkı sağladıkça, paylaşıldıkça daha fazla anlam kazanan bir değerdir.
Piyasada onlarca stres kitabı varken, bu kitabın farkı nedir? diye sorulabilir. Bu kitap, onbinlerce stresli bireyle görüşmeler yapmış, yirmi beş yıla yaklaşan klinik sosyal hizmet uzmanlığı ve yöneticilik deneyimlerimin süzgecinden, farklı bir bilim dalının bakış açısından, stres konusunun "güncel bilgilerle" ve çok farklı yaklaşımlarla irdelenmesi girişimidir. Daha huzurlu ve mutlu, daha az stresli bir yaşam sürebilmek için, karşılaştığımız streslerle nasıl başa çıkacağımıza dair, geçerli bir yol haritasıdır. Bu çalışma, binlerce dertli insanı dinlemiş ve onlardan birçoğunun sorunlarını çözmüş, yeni kaynaklar yaratmış, çaresiz insanlarla toplumun olanakları arasında bağlantılar kurarak, insan kaynağının gelişmesine katkılar yapmış sürekli mesleki uygulamaların içinde yer alan bir sosyal hizmet akademisyeninin, deneyimlerinden süzdükleridir. Yolunu kaybetmiş binlerce insana yön göstermeye çalışan, insana yardım profesyonelleri, heybelerinde ve kendi yeryüzü maceralarında biriktirdiklerini paylaşırlarsa, okyanusun ortasında yalnız kaldığını zannedenlere, hiç değilse yalnız olmadıklarını ve yaşamın olduğu her yerde, sürekli tazelenen umudun olduğunu hissettirir.
Yoksa bilinmelidir ki, "kimse varoluşun acılarından, kaçınılmaz streslerinden ve hayal kırıklıklarından muaf değildir". Yaşamak; bir hastalıkla yaşamayı öğrenmek gibi, öngörülemeyen acılar çekmek, beklenmedik hayalkırıklıkları yaşamak ve bütün bunlardan, yeryüzündeki öznel yaşamına bir anlam verebilmek ve kendi konumuna bir pay çıkartabilmek, yazgısını bunlarla inşa edebilmektir.
Yaşayan organizmalar olarak, yapmamız gereken stresten kaçmak, uzağa gidip rahat edeceğini düşünmek gibi sağlıksız düşüncelerin esiri olmak değil, "stresimizi işlevsel biçimde yönetebilmeyi, tam anlamıyla öğrenebilmek"tir. Stresimizi yönetebilmek için, derin nefes alma alışkanlığı, esinlenme, özgüven, derinlemesine kitap okuma, sanat etkinlikleri vb. ''aşkın yaşantılarla" sürekli farkındalıkla, kendimizi daha iyi hissetmenin ne demek olduğunu anlayabilmemiz gereklidir. Zaten "bilgi" dediğimiz olgu, insanın yeryüzündeki sorunlarının çözümüne katkı sağladıkça, paylaşıldıkça daha fazla anlam kazanan bir değerdir.
Piyasada onlarca stres kitabı varken, bu kitabın farkı nedir? diye sorulabilir. Bu kitap, onbinlerce stresli bireyle görüşmeler yapmış, yirmi beş yıla yaklaşan klinik sosyal hizmet uzmanlığı ve yöneticilik deneyimlerimin süzgecinden, farklı bir bilim dalının bakış açısından, stres konusunun "güncel bilgilerle" ve çok farklı yaklaşımlarla irdelenmesi girişimidir. Daha huzurlu ve mutlu, daha az stresli bir yaşam sürebilmek için, karşılaştığımız streslerle nasıl başa çıkacağımıza dair, geçerli bir yol haritasıdır. Bu çalışma, binlerce dertli insanı dinlemiş ve onlardan birçoğunun sorunlarını çözmüş, yeni kaynaklar yaratmış, çaresiz insanlarla toplumun olanakları arasında bağlantılar kurarak, insan kaynağının gelişmesine katkılar yapmış sürekli mesleki uygulamaların içinde yer alan bir sosyal hizmet akademisyeninin, deneyimlerinden süzdükleridir. Yolunu kaybetmiş binlerce insana yön göstermeye çalışan, insana yardım profesyonelleri, heybelerinde ve kendi yeryüzü maceralarında biriktirdiklerini paylaşırlarsa, okyanusun ortasında yalnız kaldığını zannedenlere, hiç değilse yalnız olmadıklarını ve yaşamın olduğu her yerde, sürekli tazelenen umudun olduğunu hissettirir.
Yoksa bilinmelidir ki, "kimse varoluşun acılarından, kaçınılmaz streslerinden ve hayal kırıklıklarından muaf değildir". Yaşamak; bir hastalıkla yaşamayı öğrenmek gibi, öngörülemeyen acılar çekmek, beklenmedik hayalkırıklıkları yaşamak ve bütün bunlardan, yeryüzündeki öznel yaşamına bir anlam verebilmek ve kendi konumuna bir pay çıkartabilmek, yazgısını bunlarla inşa edebilmektir.