Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinde düzenlenen Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu son yıllarda hiç gündemden düşmeyen bir suç tipidir. Örgütlü suçlulukla mücadele bakımından önemli bir enstrüman olan bu suç tipinin uygulaması bazen sıkıntılara neden olmaktadır. Gerçekten, aslında örgütlü olarak işlenmeyen ve bu itibarla da Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu kapsamında değerlendirilemeyecek bir çok olay örgüt kapsamına sokularak soruşturma ve kovuşturma yapılabilmektedir. Her ne kadar bir çoğunun kapsamından çıkarılsa da, halen katalog suçlar olarak yer aldığı bazı ceza muhakemesi tedbirlerini uygulayabilmek için suçun örgüt kapsamına sokulduğuna sıklıkla rastlanmaktadır; daha sonra suçun örgüt kapsamında olmadığı anlaşıldığında yapılan ihlaller geri alınamamaktadır.
Diğer yandan, örgüt faaliyeti kapsamında henüz bir suç işlenmesine gerek olmadan başlı başına cezalandırılan örgüt kurma suçu, cezalandırılma alanının öne çekilmesi bakımından da dikkatle değerlendirilmesi gereken bir suç tipidir. Bu bakımdan temel hak ve özgürlüklere gereksiz yere müdahalenin önüne geçmek için suçun unsurlarının net bir şekilde belirlenmesi gerekir. Bir yandan örgütlü suçlulukla mücadelenin zorunlu olması, diğer yandan temel hak ve özgürlüklere gereksiz yere müdahale edilmesinin önlenmesi bu suç tipinin önemli bir özelliğini oluşturmaktadır. Bu düşüncelerle, bu çalışmada Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinde düzenlenen Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu'nun bütün yönleriyle ele alınması ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışma boyunca bana destek olan, anlayış ve sabır gösteren eşime, çocuklarıma en içten teşekkürlerimi sunarım. Çalışmanın kitap haline gelmesinde emeği geçen Adalet Yayınevinin bütün çalışanlarına da teşekkürü borç bilirim. Kitabın okuyuculara faydalı olmasını ve hukuk dünyamıza küçük de olsa bir katkı sunmasını dilerim.
Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinde düzenlenen Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu son yıllarda hiç gündemden düşmeyen bir suç tipidir. Örgütlü suçlulukla mücadele bakımından önemli bir enstrüman olan bu suç tipinin uygulaması bazen sıkıntılara neden olmaktadır. Gerçekten, aslında örgütlü olarak işlenmeyen ve bu itibarla da Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu kapsamında değerlendirilemeyecek bir çok olay örgüt kapsamına sokularak soruşturma ve kovuşturma yapılabilmektedir. Her ne kadar bir çoğunun kapsamından çıkarılsa da, halen katalog suçlar olarak yer aldığı bazı ceza muhakemesi tedbirlerini uygulayabilmek için suçun örgüt kapsamına sokulduğuna sıklıkla rastlanmaktadır; daha sonra suçun örgüt kapsamında olmadığı anlaşıldığında yapılan ihlaller geri alınamamaktadır.
Diğer yandan, örgüt faaliyeti kapsamında henüz bir suç işlenmesine gerek olmadan başlı başına cezalandırılan örgüt kurma suçu, cezalandırılma alanının öne çekilmesi bakımından da dikkatle değerlendirilmesi gereken bir suç tipidir. Bu bakımdan temel hak ve özgürlüklere gereksiz yere müdahalenin önüne geçmek için suçun unsurlarının net bir şekilde belirlenmesi gerekir. Bir yandan örgütlü suçlulukla mücadelenin zorunlu olması, diğer yandan temel hak ve özgürlüklere gereksiz yere müdahale edilmesinin önlenmesi bu suç tipinin önemli bir özelliğini oluşturmaktadır. Bu düşüncelerle, bu çalışmada Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinde düzenlenen Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu'nun bütün yönleriyle ele alınması ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışma boyunca bana destek olan, anlayış ve sabır gösteren eşime, çocuklarıma en içten teşekkürlerimi sunarım. Çalışmanın kitap haline gelmesinde emeği geçen Adalet Yayınevinin bütün çalışanlarına da teşekkürü borç bilirim. Kitabın okuyuculara faydalı olmasını ve hukuk dünyamıza küçük de olsa bir katkı sunmasını dilerim.