Sultan 2. Abdülhamid, şahsiyeti ve icraatları ile çok tartışılan bir hükümdar. Hakkında söylenenler daha çok, fikir yürütenlerin kişisel düşüncelerine göre değişebilmekte. Bu çerçevede "Ulu Hakan"dan "Kızıl Sultan"a kadar uzanan bir yelpazede değerlendirilmekte. Peki Abdülhamid bunlardan hangisi? Bunu tespit etmek, biraz da padişahın düşüncelerine başvurmaktan geçmektedir. İşte bu kitap, Abdülhamid'in Hususi İradelerinden yola çıkarak padişahın karakter yapısını ve bu çerçevede İstanbul'daki gündelik hayata dair görüşlerini yansıtmaktadır. Kitapta yer alan belgeler okunduğunda, bizzat kendi düşüncelerine dayanan bir Abdülhamid portresi ile karşı karşıya gelinecektir. Buna göre, imarethanelerde pişirilen çorbaların içindeki pirinç tanelerinin azlığından, Terkos suyuna soda karıştırılmasına kadar her konudan haberdar olan ve bunlara çözüm arayan bir padişah ile karşı karşıya gelinecektir. Bunun yanında, bir taraftan basın üzerinde şiddetli bir sansür uygularken, diğer taraftan bir çok gazeteye devlet bütçesinden ödenek sağlayan bir Abdülhamid göreceğiz. Ayrıca fakir ve muhtaçları sahiplenip onlara yardımcı olan, temel gıda maddelerinin fiyatlarının yükselmesine de sürekli karşı çıkan bir anlayışı tespit edeceğiz. Bütün bunlardan sonra, her ne kadar Saraydan fazla çıkmıyorsa da, İstanbul'da meydana gelen her olaydan haberdar, daima hayatın içinde ve halkın yanında bir hükümdarı gözlemleyebileceğiz.
Sultan 2. Abdülhamid, şahsiyeti ve icraatları ile çok tartışılan bir hükümdar. Hakkında söylenenler daha çok, fikir yürütenlerin kişisel düşüncelerine göre değişebilmekte. Bu çerçevede "Ulu Hakan"dan "Kızıl Sultan"a kadar uzanan bir yelpazede değerlendirilmekte. Peki Abdülhamid bunlardan hangisi? Bunu tespit etmek, biraz da padişahın düşüncelerine başvurmaktan geçmektedir. İşte bu kitap, Abdülhamid'in Hususi İradelerinden yola çıkarak padişahın karakter yapısını ve bu çerçevede İstanbul'daki gündelik hayata dair görüşlerini yansıtmaktadır. Kitapta yer alan belgeler okunduğunda, bizzat kendi düşüncelerine dayanan bir Abdülhamid portresi ile karşı karşıya gelinecektir. Buna göre, imarethanelerde pişirilen çorbaların içindeki pirinç tanelerinin azlığından, Terkos suyuna soda karıştırılmasına kadar her konudan haberdar olan ve bunlara çözüm arayan bir padişah ile karşı karşıya gelinecektir. Bunun yanında, bir taraftan basın üzerinde şiddetli bir sansür uygularken, diğer taraftan bir çok gazeteye devlet bütçesinden ödenek sağlayan bir Abdülhamid göreceğiz. Ayrıca fakir ve muhtaçları sahiplenip onlara yardımcı olan, temel gıda maddelerinin fiyatlarının yükselmesine de sürekli karşı çıkan bir anlayışı tespit edeceğiz. Bütün bunlardan sonra, her ne kadar Saraydan fazla çıkmıyorsa da, İstanbul'da meydana gelen her olaydan haberdar, daima hayatın içinde ve halkın yanında bir hükümdarı gözlemleyebileceğiz.