İçinde bulunduğumuz yüzyılda hakkında en çok neşriyat yapılan devlet adamlarından biri de, hiç şüphesiz Sultan İkinci Abdülhamid'dir. Ancak, böylesine bol neşriyat -pek azı müstesna- tamamıyla gerçeklere aykırıdır. Bu hükümdar için yurt içinde ve yurt dışında “Vur abalıya!” kabilinden söylenmedik laf kalmamıştır. Bu lafazanlığa, tarih usûl ve metodunu görmezden gelen bazı tarih yazarları da (!) şu veya bu sebeple maalesef katılmış ve böylece ortalığı kaplayan türlü laf ü güzaf, Sultan Abdülhamid'in gerçek hüviyetiyle tanınmasına, tanıtılmasına mani olmuştur. Bu niçin böyle olmuş, Sultan Abdülhamid neden bu derece menfi tanıtılmıştır. Kitabımızda sarahatle görüleceği gibi, isabetli politikasıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu otuz üç yıl daha ayakta tutan, dolayısıyla “Hasta Adam” mirasını bekleyenleri hüsrana uğratan Sultan İkinci Abdülhamid'in düşmanları pek çoktur. Onun düşmanları esasen Türk milletinin de düşmanlarıdırlar.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda hakkında en çok neşriyat yapılan devlet adamlarından biri de, hiç şüphesiz Sultan İkinci Abdülhamid'dir. Ancak, böylesine bol neşriyat -pek azı müstesna- tamamıyla gerçeklere aykırıdır. Bu hükümdar için yurt içinde ve yurt dışında “Vur abalıya!” kabilinden söylenmedik laf kalmamıştır. Bu lafazanlığa, tarih usûl ve metodunu görmezden gelen bazı tarih yazarları da (!) şu veya bu sebeple maalesef katılmış ve böylece ortalığı kaplayan türlü laf ü güzaf, Sultan Abdülhamid'in gerçek hüviyetiyle tanınmasına, tanıtılmasına mani olmuştur. Bu niçin böyle olmuş, Sultan Abdülhamid neden bu derece menfi tanıtılmıştır. Kitabımızda sarahatle görüleceği gibi, isabetli politikasıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu otuz üç yıl daha ayakta tutan, dolayısıyla “Hasta Adam” mirasını bekleyenleri hüsrana uğratan Sultan İkinci Abdülhamid'in düşmanları pek çoktur. Onun düşmanları esasen Türk milletinin de düşmanlarıdırlar.
