Sümüklü

Kemal ortaçağın bariz özellikleriyle hayata başlayıp, bugünkü modern çağda yaşamına devam eden bir neslin mensubu olduğuna inanmaktadır. Kemal arkadaşı Avukat Salih'e "Sen hiç yetmiş yaşına gelmiş bir travestinin hayatını düşünebiliyor musun? diye sordu. Sonra da "Haa bir de herkes onları suçluyor! Ya onların müşterileri. Onlar çok mu sağlıklı?" Berra Kemal'e "Otuz yaşıma giriyorum. Ne bileyim sen başkasın işte! Sana karşı yalpa yapmadım. Ayak sürtmedim. Pat diye söyledim. Yani şimdi ki gibi. Ben seni seviyorum. Önünü arkasını düşünmüyorum. Sağıma soluma bakmıyorum. Otuz yaşımda girerken tattım seni! Ayni tatla da ölmek istiyorum." Dedi Öyle de oldu! Rumeli Hisarını yapanın yüksek idealleriyle, hemen yanıbaşındaki köprüden atlayarak intihar edenin çökmüş bitmiş yaşama arzusu. Ne yaman çelişki! Berra Kadriye'ye yazdığı mektupta "Sizi tanımama sebep olan sevgi, size daha yakın olabilmeme de engeldir." diye yazdı. Çanakkale savaşları. Bir metrekareye altı bin, bir cesede üç bin mermi...! Türk askerinin yırtık çarığıyla yan yana duran İngiliz askerinin muazzam postalı... Neredeyse yüz yıl sonra bile kalleş savaşın kalleşliğini gün gibi gözler önüne seriyor!