Peygamberimizin döneminde yaşanan sünnetin ne olduğunun tespitinde, aradan asırlar geçmiş olduğu bahane edilerek ve hadislerin tespiti konusundaki bazı gelişmeleri öne sürerek birtakım belirsizliklerin bulunduğuna dair şüpheler üretmek, kendi kültürümüze ve aslımıza karşı yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Batılı misyoner ve oryantalistlerin bazı emellerini gerçekleştirmek maksadıyla ürettikleri bazı şüpheler, bizim sünnet eksenli düşünce ve hayat anlayışımıza sadakatimiz konusunda asla zafiyet oluşturmamalıdır.
Sünnet asla hayali bir medeniyet nazariyesi değildir; O, yaşanmış esasları belirlenmiş onun rehberliğine yol alan bir çok milletin kendini keşfetmesinin amili olmuş ilahi lütfun bir eseridir. Allah Resulü tarafından çeyrek asırlık bir zaman diliminde onun rehberliğine sarılan Arap toplumunu şaha kaldırmış, Seçuklu'yu ilim ve medeniyette zirveye taşımış Osmanlı toplumunu asırlarca milletler ve kültürler arası muvazenede başarıdan başarıya koşturmuş dünyayı aydınlatan fikir ve gönül erlerini insanlığın yüz akı olarak sunmuş büyük ve yüce bir medeniyet iksiridir.
Günümüz Müslüman toplumlarına düşen geçmişin bu parlak ve güven veren şahitliği karşısında sadece övünmek ve geçmişle avunmak değil, sünnetin asrı okumamızı sağlayacak cihanşümul mesajlarına kulak vermek hayatımızı yeniden şekillendirmesine imkan tanımak ve ona olan bağlılığımızı bir kez daha göstermektir.
Peygamberimizin döneminde yaşanan sünnetin ne olduğunun tespitinde, aradan asırlar geçmiş olduğu bahane edilerek ve hadislerin tespiti konusundaki bazı gelişmeleri öne sürerek birtakım belirsizliklerin bulunduğuna dair şüpheler üretmek, kendi kültürümüze ve aslımıza karşı yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Batılı misyoner ve oryantalistlerin bazı emellerini gerçekleştirmek maksadıyla ürettikleri bazı şüpheler, bizim sünnet eksenli düşünce ve hayat anlayışımıza sadakatimiz konusunda asla zafiyet oluşturmamalıdır.
Sünnet asla hayali bir medeniyet nazariyesi değildir; O, yaşanmış esasları belirlenmiş onun rehberliğine yol alan bir çok milletin kendini keşfetmesinin amili olmuş ilahi lütfun bir eseridir. Allah Resulü tarafından çeyrek asırlık bir zaman diliminde onun rehberliğine sarılan Arap toplumunu şaha kaldırmış, Seçuklu'yu ilim ve medeniyette zirveye taşımış Osmanlı toplumunu asırlarca milletler ve kültürler arası muvazenede başarıdan başarıya koşturmuş dünyayı aydınlatan fikir ve gönül erlerini insanlığın yüz akı olarak sunmuş büyük ve yüce bir medeniyet iksiridir.
Günümüz Müslüman toplumlarına düşen geçmişin bu parlak ve güven veren şahitliği karşısında sadece övünmek ve geçmişle avunmak değil, sünnetin asrı okumamızı sağlayacak cihanşümul mesajlarına kulak vermek hayatımızı yeniden şekillendirmesine imkan tanımak ve ona olan bağlılığımızı bir kez daha göstermektir.