"Suratına Tiyatro: Britanya'da In-Yer-Face Tiyatrosu adlı bu kitabım Mart 2001'de yayımlandı. O tarihten bu yana defalarca baskısı yapıldı; dünya genelinde yalnızca İngilizce konuşulan ülkelerde değil, Britanya tiyatrosunun -ve çağdaş tiyatronun- kültürel açıdan etkin olduğu birçok yerde en çok satanlar listesine girdi. Yoğunluğu ve küfürleşmeyi vurgulayan sahne dili, keskin acı ve kasvetli kırılganlığı gösteren sahne imgeleri, masum kurbanlardan çok, suç ortaklarını tercih eden karakter tanımı ve perde arası verilmeksizin süren doksan dakikalık yapısıyla Suratına Tiyatro'nun örneklerini diğer oyunlardan ayırt etmek hiç zor değildir. Türkiye'deki tiyatro sahnesi hakkında çok az bilgim olmasına karşın, genel olarak yeni tiyatro edebiyatına, özel olarak da Suratına Tiyatro'ya ciddi ilgi duyan bazı tiyatro gruplarının varlığından haberdarım. Bu kitapta adı geçen bazı yazarların oyunlarının Türkiye'de de sahnelenmiş olduğunu öğrenmek bana mutluluk verdi. Türkiye'de Suratına Tiyatro'ya çeşitli kesimlerden farklı tepkiler söz konusu oldu. Bazı eleştirmenler Suratına Tiyatro'ya ateş püskürdüler. Birbirinden farklı bu tepkiler, seyirciler için de geçerliydi. Bazıları bu oyunlardan nefret ediyor ve rahatsızlık duyuyor, bazılarıysa bayılıyor ve sahneye koyulan her Suratına Tiyatro oyununu izliyordu. Her şahsen, Türkiye'de daha çok cesur kişinin ortaya çıkmasını ve İngilizce oyunların çevirilerini bir kenara bırakıp kendi oyunlarını yazmalarını umuyorum. Eğer bu kitabımın çevirisi bu sürece herhangi bir katkıda bulunabilirse, hayallerim gerçek olacaktır." -Aleks Sierz-
"Suratına Tiyatro: Britanya'da In-Yer-Face Tiyatrosu adlı bu kitabım Mart 2001'de yayımlandı. O tarihten bu yana defalarca baskısı yapıldı; dünya genelinde yalnızca İngilizce konuşulan ülkelerde değil, Britanya tiyatrosunun -ve çağdaş tiyatronun- kültürel açıdan etkin olduğu birçok yerde en çok satanlar listesine girdi. Yoğunluğu ve küfürleşmeyi vurgulayan sahne dili, keskin acı ve kasvetli kırılganlığı gösteren sahne imgeleri, masum kurbanlardan çok, suç ortaklarını tercih eden karakter tanımı ve perde arası verilmeksizin süren doksan dakikalık yapısıyla Suratına Tiyatro'nun örneklerini diğer oyunlardan ayırt etmek hiç zor değildir. Türkiye'deki tiyatro sahnesi hakkında çok az bilgim olmasına karşın, genel olarak yeni tiyatro edebiyatına, özel olarak da Suratına Tiyatro'ya ciddi ilgi duyan bazı tiyatro gruplarının varlığından haberdarım. Bu kitapta adı geçen bazı yazarların oyunlarının Türkiye'de de sahnelenmiş olduğunu öğrenmek bana mutluluk verdi. Türkiye'de Suratına Tiyatro'ya çeşitli kesimlerden farklı tepkiler söz konusu oldu. Bazı eleştirmenler Suratına Tiyatro'ya ateş püskürdüler. Birbirinden farklı bu tepkiler, seyirciler için de geçerliydi. Bazıları bu oyunlardan nefret ediyor ve rahatsızlık duyuyor, bazılarıysa bayılıyor ve sahneye koyulan her Suratına Tiyatro oyununu izliyordu. Her şahsen, Türkiye'de daha çok cesur kişinin ortaya çıkmasını ve İngilizce oyunların çevirilerini bir kenara bırakıp kendi oyunlarını yazmalarını umuyorum. Eğer bu kitabımın çevirisi bu sürece herhangi bir katkıda bulunabilirse, hayallerim gerçek olacaktır." -Aleks Sierz-