Hastalığımda üzerimi bile değiştiremeyecek halde olduğum için kazık kadar olmuş kızına ‘Ben senin babanım, saçmalama…' diyerek kıyafetlerimi giydiren babama, tek başıma duş alamadığım için aylarca beni yıkayan anneme; tek bir saati bile çalışmadan geçirilse yerle bir olacak iş hayatlarına rağmen başımdan ayrılmadıkları, hayatımın en zor sürecini benimle beraber, belki de benden daha sancılı geçirdikleri ve tedavimin sonunda elimde hiçbir şey kalmadığını düşündüğüm zaman diliminde kitabıma tutunmamı sağlayıp basımını sağladıkları için minnettarım. Aynı zamanda dünyada benim için herkesten daha değerli olan kardeşime, eğitimi devam ettiği halde Polonya'dan sırf birkaç günlüğüne dahi olsa destek olmak için kaçıp kaçıp geldiği için çok teşekkür ederim. Seni seviyorum küçük kardeş, iyi ki varsın…Son olarak da; Elinizde tuttuğunuz bu romanı daha basılmadan, bilgisayar ekranında gözleri kör olana dek okuyan Sera Muzaffer, Sumru Kök ve Melike Akdemir'e, İyileşmem için canını dişine takan, hastalığımı benimle beraber herkesten saklayan Mumi Kasap ve Sumru Kök'e (evet yine sen sevgili sincap), Kitabımın neredeyse tüm basım işlerini üstlenen, belki de benden daha çok emeği olan Dönüş Gürbüz'e, En çok da, ne yaşarsam yaşayayım hayatımın son 4 senesinde tüm duygularımı bir şekilde canlı tutup, bana bu kitabı yazdırdığı için O'na teşekkür ederim. Daima hayatımda olmanız dileğiyle…
Hastalığımda üzerimi bile değiştiremeyecek halde olduğum için kazık kadar olmuş kızına ‘Ben senin babanım, saçmalama…' diyerek kıyafetlerimi giydiren babama, tek başıma duş alamadığım için aylarca beni yıkayan anneme; tek bir saati bile çalışmadan geçirilse yerle bir olacak iş hayatlarına rağmen başımdan ayrılmadıkları, hayatımın en zor sürecini benimle beraber, belki de benden daha sancılı geçirdikleri ve tedavimin sonunda elimde hiçbir şey kalmadığını düşündüğüm zaman diliminde kitabıma tutunmamı sağlayıp basımını sağladıkları için minnettarım. Aynı zamanda dünyada benim için herkesten daha değerli olan kardeşime, eğitimi devam ettiği halde Polonya'dan sırf birkaç günlüğüne dahi olsa destek olmak için kaçıp kaçıp geldiği için çok teşekkür ederim. Seni seviyorum küçük kardeş, iyi ki varsın…Son olarak da; Elinizde tuttuğunuz bu romanı daha basılmadan, bilgisayar ekranında gözleri kör olana dek okuyan Sera Muzaffer, Sumru Kök ve Melike Akdemir'e, İyileşmem için canını dişine takan, hastalığımı benimle beraber herkesten saklayan Mumi Kasap ve Sumru Kök'e (evet yine sen sevgili sincap), Kitabımın neredeyse tüm basım işlerini üstlenen, belki de benden daha çok emeği olan Dönüş Gürbüz'e, En çok da, ne yaşarsam yaşayayım hayatımın son 4 senesinde tüm duygularımı bir şekilde canlı tutup, bana bu kitabı yazdırdığı için O'na teşekkür ederim. Daima hayatımda olmanız dileğiyle…
