"Adım adım gelen ölüm çekiyor insanı, yaşam kadar. İşte sanıyorum bu nedenle gelip yeniden televizyonun başına oturmuş olmalıyım. Kendimden utanıyorum ama bunu belli etmemeye çalışıyorum.
...
Öğüt ve komut istemiyorum artık. Öğütlere kendi musluklarımı kapatıyorum. Sular da kesik. Öğütleri herkes kendine saklasın.
...
Düşünme düşle ve düşmekle ilişkili. Birbirine yakın ve aynı kökten gelen sözcükler ve eylemler. yani özgürce düşünürken ve o düşünü kurarken, DGM'ye düşebilir insan, hem de tepetaklak."
Tango Geceleri Orhan Duru'nun öykü tadında yazılmış denemelerini bir araya getiriyor. Duru en ciddi sandığımız meselelere bile hince yaklaşıyor, onları muzip bir prizmadan geçiriyor. Böylece bize bir kez daha şunu gösteriyor: En ciddi meselenin bile yakalanabileceği muzip bir yanı vardır.
"Adım adım gelen ölüm çekiyor insanı, yaşam kadar. İşte sanıyorum bu nedenle gelip yeniden televizyonun başına oturmuş olmalıyım. Kendimden utanıyorum ama bunu belli etmemeye çalışıyorum.
...
Öğüt ve komut istemiyorum artık. Öğütlere kendi musluklarımı kapatıyorum. Sular da kesik. Öğütleri herkes kendine saklasın.
...
Düşünme düşle ve düşmekle ilişkili. Birbirine yakın ve aynı kökten gelen sözcükler ve eylemler. yani özgürce düşünürken ve o düşünü kurarken, DGM'ye düşebilir insan, hem de tepetaklak."
Tango Geceleri Orhan Duru'nun öykü tadında yazılmış denemelerini bir araya getiriyor. Duru en ciddi sandığımız meselelere bile hince yaklaşıyor, onları muzip bir prizmadan geçiriyor. Böylece bize bir kez daha şunu gösteriyor: En ciddi meselenin bile yakalanabileceği muzip bir yanı vardır.