"Bilimsel bir bakış ve titiz bir araştırma ürünü olan Tanrıça ve Boğa, bizi arkeoloji dünyasının sahne arkasına götürerek, dünyanın en önemli arkeolojik yerleşim yerlerinden biri olan Çatalhöyük'te yaşanan politik savaşları, bazen yenik düşmüş benlikleri ve bilgiye ulaşmak yolunda yapılan zorlu araştırmaları gözler önüne seriyor." -Heather Pringle, The Mummy Congress'in Yazarı- "Dünyanın en muhteşem arkeolojik yerleşim yerlerinden birinde yapılan, günümüzün en tutku dolu kazı projelerinden biri hakkında içtenlikle yazılmış bir kişisel anlatım ve arkeoloji alanında çalışan insanlar ve düşünceleri hakkında kapsamlı bir öykü." -Colin Renfrew, Cambridge Üniversitesi Emekli Profesörü- "Çatalhöyük sadce son derece önemli bir arkeolojik yerleşim yeri değil, aynı zamanda hem eski hem de çağdaş anlamda dramatik bir geçmişe sahip ve Balter bunu kişisel ayrıntılara yer veren canlı bir anlatımla dile getiriyor. Kitabı, esasen uygarlığımızın kökeniyle ilgil emsalsiz bilgiler sunan bir yerleşim yerini işliyor olabilir, ama bize arkeolojinin kendi gelişim hikâyesini de anlatmakta." -Ian Tattersall, Küratör, Amerikan Doğa Tarihi Müzesi, Antropoloji Bölümü- "Muhteşem bir arkeolojik yerleşim yerini muhteşem biyografisi! Balter bu kazıların tüm arkeologların düşünceleri ve faaliyetlerinde yaptığı köklü değişiklikleri de gözler önüne sermekte. Çok dikkatli araştırmalar sonucunda ikna edici bir tarzda yazdığı öykü, okuyucuda sanki oradaymış hissini uyandırıyor. Hem profesyonel arkeologlar hem de konuyla ilgilenen herkesin zevkle okuyacağı bir kitap. Balter'ın arkeolojik bulgular, arkeologların kişilikleri ve tutkuları ve arkeolojik düşünce tarihinin evremini ustalıkla bir tezgâhta dokumuş olması, bu kitabı bir klasik haline getiriyor." -Bruce Trigger, Mc Gill Üniversitesi Antropoloji Bölümü Profesörü, Montreal "Michael Balterbizi dünyanın en muhteşem arkeolojik yerleşim yerlerinden birinde yapılan kazıların büyüleyici gezisine çıkarıyor. Dünyanın en eski çiftçi köylerinden birinin ve orada çalışan arkeologların kişilikleri ve düşüncelerini, yani arkeolojinin insani yanını sürükleyici tarihini anlatıyor." -Brian Fagan, Kaliforniya Santa Barbara Üniversitesi Antropoloji Bölümü Emekli Profesörü-
"Bilimsel bir bakış ve titiz bir araştırma ürünü olan Tanrıça ve Boğa, bizi arkeoloji dünyasının sahne arkasına götürerek, dünyanın en önemli arkeolojik yerleşim yerlerinden biri olan Çatalhöyük'te yaşanan politik savaşları, bazen yenik düşmüş benlikleri ve bilgiye ulaşmak yolunda yapılan zorlu araştırmaları gözler önüne seriyor." -Heather Pringle, The Mummy Congress'in Yazarı- "Dünyanın en muhteşem arkeolojik yerleşim yerlerinden birinde yapılan, günümüzün en tutku dolu kazı projelerinden biri hakkında içtenlikle yazılmış bir kişisel anlatım ve arkeoloji alanında çalışan insanlar ve düşünceleri hakkında kapsamlı bir öykü." -Colin Renfrew, Cambridge Üniversitesi Emekli Profesörü- "Çatalhöyük sadce son derece önemli bir arkeolojik yerleşim yeri değil, aynı zamanda hem eski hem de çağdaş anlamda dramatik bir geçmişe sahip ve Balter bunu kişisel ayrıntılara yer veren canlı bir anlatımla dile getiriyor. Kitabı, esasen uygarlığımızın kökeniyle ilgil emsalsiz bilgiler sunan bir yerleşim yerini işliyor olabilir, ama bize arkeolojinin kendi gelişim hikâyesini de anlatmakta." -Ian Tattersall, Küratör, Amerikan Doğa Tarihi Müzesi, Antropoloji Bölümü- "Muhteşem bir arkeolojik yerleşim yerini muhteşem biyografisi! Balter bu kazıların tüm arkeologların düşünceleri ve faaliyetlerinde yaptığı köklü değişiklikleri de gözler önüne sermekte. Çok dikkatli araştırmalar sonucunda ikna edici bir tarzda yazdığı öykü, okuyucuda sanki oradaymış hissini uyandırıyor. Hem profesyonel arkeologlar hem de konuyla ilgilenen herkesin zevkle okuyacağı bir kitap. Balter'ın arkeolojik bulgular, arkeologların kişilikleri ve tutkuları ve arkeolojik düşünce tarihinin evremini ustalıkla bir tezgâhta dokumuş olması, bu kitabı bir klasik haline getiriyor." -Bruce Trigger, Mc Gill Üniversitesi Antropoloji Bölümü Profesörü, Montreal "Michael Balterbizi dünyanın en muhteşem arkeolojik yerleşim yerlerinden birinde yapılan kazıların büyüleyici gezisine çıkarıyor. Dünyanın en eski çiftçi köylerinden birinin ve orada çalışan arkeologların kişilikleri ve düşüncelerini, yani arkeolojinin insani yanını sürükleyici tarihini anlatıyor." -Brian Fagan, Kaliforniya Santa Barbara Üniversitesi Antropoloji Bölümü Emekli Profesörü-