İnsanlık doğanın ve toplumun dilini çözdüğü oranda gelişmesağlar; yaşamını ve geleceğini güvence altına alabilir. Doğanın dili büyük oranda çözülmüştür; maddeyi oluşturan atom altı temel parçacıkların nasıl davrandıklarını biliyoruz. Artık gerisi bunu doğru anlamlandırmaya kalıyor. Ancak toplumun dilini çözmekten henüz çok uzağız. Her ne kadar doğayı belli oranda çözmüşse de, insan kendini ve toplumunu çözüp anlamış değildir. Toplumun dilin çözmek doğru “tanrı” çözümlemesi ile olur. Bunun için de ilk önce insan zihniyetini baştan itibaren bağlayan Sümer rahip tapınakların yani zigguratların şifrelerinin çözülmesi gerekir. İlk insan gibi, doğaya yaklaşarak doğayı hissederek ve kendini doğada görerek toplumun dilini yakalamalıdır. İnsanlık düşünsel çıkmazını ancak böylesi bir yöntemle aşabilir.
İnsanlık doğanın ve toplumun dilini çözdüğü oranda gelişmesağlar; yaşamını ve geleceğini güvence altına alabilir. Doğanın dili büyük oranda çözülmüştür; maddeyi oluşturan atom altı temel parçacıkların nasıl davrandıklarını biliyoruz. Artık gerisi bunu doğru anlamlandırmaya kalıyor. Ancak toplumun dilini çözmekten henüz çok uzağız. Her ne kadar doğayı belli oranda çözmüşse de, insan kendini ve toplumunu çözüp anlamış değildir. Toplumun dilin çözmek doğru “tanrı” çözümlemesi ile olur. Bunun için de ilk önce insan zihniyetini baştan itibaren bağlayan Sümer rahip tapınakların yani zigguratların şifrelerinin çözülmesi gerekir. İlk insan gibi, doğaya yaklaşarak doğayı hissederek ve kendini doğada görerek toplumun dilini yakalamalıdır. İnsanlık düşünsel çıkmazını ancak böylesi bir yöntemle aşabilir.