Tanrısız Ahlak

Stok Kodu:
9789755396361
Boyut:
13.50x21.50
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2016-03
Çeviren:
Atilla Tuygan
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Morality Wihtout God
Kategori:
9789755396361
529337
Tanrısız Ahlak
Tanrısız Ahlak
12.00

İlk sözcüğün üstü niye çizili? Çünkü bu kitabın amacı, Tanrısız ahlak konusunda bir sorun olmadığını göstermektir. Felsefe profesörü Walter Sinnott Armstrong, dini ele alırken esasen ahlakın neden hiçbir anlam taşımadığını göstermek amacıyla bu kitabı yazdığını belirtir. Dostoyevski'nin roman kahramanı İvan Karamazov, “Tanrı öldüyse, her şey mubahtır” der. Bu dogmayı kabul eden ateistler, ahlakın sübjektif olduğuna hükmederler. Bu dogmayı kabul eden teistlerse, ateistlerin tehlikeli olduklarına inanır. Bu çekişmede her iki tarafın da hatalı olduğunu ve gaflarının, “Tanrı öldüyse, her şey mubahtır” biçiminde müştereken yaptıkları yanlış varsayımlarından kaynaklandığını göstermek isteyen bu kitap, Karamazov'un bu popüler ifadesine yönelik uzunca bir tekziptir. “Tanrı öldüyse, her şey mubahtır” varsayımı konusunda insanların sadece iki seçeneği var: Ya (a) Tanrı'ya inanmak ve bir dine mensup olmak ya da (b) kendilerinin ve dostlarının ahlaken iyi olmadıklarını ve kendilerine zarar verenlerin ahlaken kötü olduklarını; çünkü hiçbir şeyin gerçekten ahlaken iyi veya kötü, doğru veya yanlış olmadığını kabul etmek zorundalar. Çoğu kimse bir üçüncü seçeneği arzulamaktadır; bunun nedenini anlamak kolay. Tanrı'ya inansalar bile, herhangi bir Tanrı'ya ya da kendi inandıkları Tanrı'ya inanmayan arkadaşlarıyla paylaşabilecekleri bir ahlak istiyorlar hâlâ. Bu kitapta yazar, Tanrı'nın varlığı aleyhine üç argüman sunuyor. Buna göre: Birincisi, mutlak güce sahip ve toptan iyi bir Tanrı, dünyamızdaki kötülük miktarı ve türleriyle bağdaşmamakta. İkincisi, ebedi ve değişmez bir Tanrı'nın zaman içindeki olaylarda hiçbir etkisi olamaz, dolayısıyla dünyayı yaratamaz veya dualara cevap veremez. Üçüncüsü, eğer Tanrı olsaydı, O'nun varlığı açısından bizim bulabileceğimizden çok daha iyi kanıtlarımız olurdu. Dini inançlara saygı duymak ve nezaket, ateistlerin sessiz kalması demek değildir. Dini inançlara yöneltilecek eleştiriler nedense kabalık ya da anayasaya aykırılık olarak görülüyor; ancak hiç de öyle değildir. Bu konuları düşünüp merak edenler için zevkle okunacak bir kitap Tanrısız Ahlak?

İlk sözcüğün üstü niye çizili? Çünkü bu kitabın amacı, Tanrısız ahlak konusunda bir sorun olmadığını göstermektir. Felsefe profesörü Walter Sinnott Armstrong, dini ele alırken esasen ahlakın neden hiçbir anlam taşımadığını göstermek amacıyla bu kitabı yazdığını belirtir. Dostoyevski'nin roman kahramanı İvan Karamazov, “Tanrı öldüyse, her şey mubahtır” der. Bu dogmayı kabul eden ateistler, ahlakın sübjektif olduğuna hükmederler. Bu dogmayı kabul eden teistlerse, ateistlerin tehlikeli olduklarına inanır. Bu çekişmede her iki tarafın da hatalı olduğunu ve gaflarının, “Tanrı öldüyse, her şey mubahtır” biçiminde müştereken yaptıkları yanlış varsayımlarından kaynaklandığını göstermek isteyen bu kitap, Karamazov'un bu popüler ifadesine yönelik uzunca bir tekziptir. “Tanrı öldüyse, her şey mubahtır” varsayımı konusunda insanların sadece iki seçeneği var: Ya (a) Tanrı'ya inanmak ve bir dine mensup olmak ya da (b) kendilerinin ve dostlarının ahlaken iyi olmadıklarını ve kendilerine zarar verenlerin ahlaken kötü olduklarını; çünkü hiçbir şeyin gerçekten ahlaken iyi veya kötü, doğru veya yanlış olmadığını kabul etmek zorundalar. Çoğu kimse bir üçüncü seçeneği arzulamaktadır; bunun nedenini anlamak kolay. Tanrı'ya inansalar bile, herhangi bir Tanrı'ya ya da kendi inandıkları Tanrı'ya inanmayan arkadaşlarıyla paylaşabilecekleri bir ahlak istiyorlar hâlâ. Bu kitapta yazar, Tanrı'nın varlığı aleyhine üç argüman sunuyor. Buna göre: Birincisi, mutlak güce sahip ve toptan iyi bir Tanrı, dünyamızdaki kötülük miktarı ve türleriyle bağdaşmamakta. İkincisi, ebedi ve değişmez bir Tanrı'nın zaman içindeki olaylarda hiçbir etkisi olamaz, dolayısıyla dünyayı yaratamaz veya dualara cevap veremez. Üçüncüsü, eğer Tanrı olsaydı, O'nun varlığı açısından bizim bulabileceğimizden çok daha iyi kanıtlarımız olurdu. Dini inançlara saygı duymak ve nezaket, ateistlerin sessiz kalması demek değildir. Dini inançlara yöneltilecek eleştiriler nedense kabalık ya da anayasaya aykırılık olarak görülüyor; ancak hiç de öyle değildir. Bu konuları düşünüp merak edenler için zevkle okunacak bir kitap Tanrısız Ahlak?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat