Osmanlı Devleti'nin Avrupa kapitalizmine eklemlenmesiyle birlikte 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı kentleri modernleşmeye başlamış ve dönüşüm, en çok da liman kentlerinde yaşanmıştır. Mimari açıdan yeni bir görünüm ve ekonomi-politik açıdan yeni bir işlev kazanan liman kentlerinden biri de Bartın'dır. 1830'ların başında henüz modern anlamda şehircilikle tanışmamış olan Bartın'da 19. yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte hissedilir derecede bir kentsel gelişim yaşanmış, nüfus artmış, ekonomik faaliyetlere bir dinamizm gelmiştir. Bu dönemde Bartın, dış dünya ve iç bölgedeki kentler arasında adeta bir iktisadi kanal vazifesi görmüştür. Hatta bir süre sonra bu ülkenin başkenti olacak olan Ankara'nın ithalat-ihracat kapısı halini almıştır. Fakat 1936 yılında demiryolunun Ankara'dan kömürün başkenti Zonguldak'a bağlanması, demiryolu, nehir ve deniz taşımacılığı sayesinde büyük bir gelişme potansiyeli taşıyan bu Karadeniz kentinin iktisaden giderek önemsizleşmesine neden olmuştur. Osmanlı Arşivi kaynaklarının kullanıldığı bu kitap, Osmanlı liman kentleri sahasında yapılan çalışmalara Bartın'ı konu ederek bir taraftan kentsel hafızanın canlandırılmasına katkıda bulunma diğer taraftan tarihe tanıklık eden kentlerin sosyo-ekonomik ve toplumsal tarihi üzerine yeniden düşünme imkanı yaratma gayesindedir.
Osmanlı Devleti'nin Avrupa kapitalizmine eklemlenmesiyle birlikte 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı kentleri modernleşmeye başlamış ve dönüşüm, en çok da liman kentlerinde yaşanmıştır. Mimari açıdan yeni bir görünüm ve ekonomi-politik açıdan yeni bir işlev kazanan liman kentlerinden biri de Bartın'dır. 1830'ların başında henüz modern anlamda şehircilikle tanışmamış olan Bartın'da 19. yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte hissedilir derecede bir kentsel gelişim yaşanmış, nüfus artmış, ekonomik faaliyetlere bir dinamizm gelmiştir. Bu dönemde Bartın, dış dünya ve iç bölgedeki kentler arasında adeta bir iktisadi kanal vazifesi görmüştür. Hatta bir süre sonra bu ülkenin başkenti olacak olan Ankara'nın ithalat-ihracat kapısı halini almıştır. Fakat 1936 yılında demiryolunun Ankara'dan kömürün başkenti Zonguldak'a bağlanması, demiryolu, nehir ve deniz taşımacılığı sayesinde büyük bir gelişme potansiyeli taşıyan bu Karadeniz kentinin iktisaden giderek önemsizleşmesine neden olmuştur. Osmanlı Arşivi kaynaklarının kullanıldığı bu kitap, Osmanlı liman kentleri sahasında yapılan çalışmalara Bartın'ı konu ederek bir taraftan kentsel hafızanın canlandırılmasına katkıda bulunma diğer taraftan tarihe tanıklık eden kentlerin sosyo-ekonomik ve toplumsal tarihi üzerine yeniden düşünme imkanı yaratma gayesindedir.