Osmanlı Devleti'nin olgunluk dönemini oluşturan Kanuni Sultan Süleyman devrinde fetih alanındaki gelişmelere paralel olarak çok sayıda tarihe dair eser meydana getirilmiştir. Bu asırda yazılan eserlerin önemli özelliklerinden birisi Celalzâde Mustafa Çelebi, Bostan Çelebi örneklerinde olduğu gibi yazarların bizzat yaşadıkları dönemi kaleme alıyor olmalarıdır. Bu bakımdan söz konusu eserler birinci elden kaynak değeri taşımakta ve dönemin tarihinin doğru bir şekilde tespiti açısından arşiv belgeleriyle birlikte en önemli başvuru malzemeleri olmaktadırlar. Celalzâde Salih Çelebi'nin Târîh-i Sefer-i Zafer-Rehber-i Alaman isimli eseri de bunlardan birisidir. Söz konusu eser Kanuni Sultan Süleyman'ın 938-939 / 1532 yılında gerçekleştirdiği Alaman seferi hakkındadır ve muhtemelen bu seferden kısa süre sonra kaleme alınmıştır. Yazar, on yedi alt başlık altında seferi kademe kademe ayrıntılı bir şekilde anlatmaktadır. Eser İbrahim Paşa idam edilmeden önce yazıldığı için onun bu seferdeki pozisyonu ve faaliyetleri açısından dönemin diğer kroniklerinde rastlanmayan detaylar sunmaktadır.
Osmanlı Devleti'nin olgunluk dönemini oluşturan Kanuni Sultan Süleyman devrinde fetih alanındaki gelişmelere paralel olarak çok sayıda tarihe dair eser meydana getirilmiştir. Bu asırda yazılan eserlerin önemli özelliklerinden birisi Celalzâde Mustafa Çelebi, Bostan Çelebi örneklerinde olduğu gibi yazarların bizzat yaşadıkları dönemi kaleme alıyor olmalarıdır. Bu bakımdan söz konusu eserler birinci elden kaynak değeri taşımakta ve dönemin tarihinin doğru bir şekilde tespiti açısından arşiv belgeleriyle birlikte en önemli başvuru malzemeleri olmaktadırlar. Celalzâde Salih Çelebi'nin Târîh-i Sefer-i Zafer-Rehber-i Alaman isimli eseri de bunlardan birisidir. Söz konusu eser Kanuni Sultan Süleyman'ın 938-939 / 1532 yılında gerçekleştirdiği Alaman seferi hakkındadır ve muhtemelen bu seferden kısa süre sonra kaleme alınmıştır. Yazar, on yedi alt başlık altında seferi kademe kademe ayrıntılı bir şekilde anlatmaktadır. Eser İbrahim Paşa idam edilmeden önce yazıldığı için onun bu seferdeki pozisyonu ve faaliyetleri açısından dönemin diğer kroniklerinde rastlanmayan detaylar sunmaktadır.
