Tarihçiliğin Sefaleti, 1957 senesinde ilk kez basıldığında Arthur Koestler tarafından 'bu sene basılan ve muhtemelen tüm yüzyıl boyunca değerini koruyacak tek kitap' diye tanımlanmıştı. Popper, tarihteki maktu ve önceden kestirilebilir kuralların yıkıcı bir eleştirisi mahiyetindeki kitabını, tüm 'tarihsel kaderin amansız kanunları adına faşist ve komünist inançlarının kurbanı olanlara' ithaf etmiştir.
Kısa ve etkileyici yazımıyla eser; okurlara, entellektüellere, tarihçilere ve politika üreten kuşaklara ilham kaynağı olmuştur. II. Dünya Savaşı'ndan bugüne sosyal bilimlerin en önemli kitaplarından biri kabul edilen eser, bu büyük düşünürün fikirlerini anlamamız yolunda bize ışık tutuyor.
Tarihçiliğin Sefaleti, 1957 senesinde ilk kez basıldığında Arthur Koestler tarafından 'bu sene basılan ve muhtemelen tüm yüzyıl boyunca değerini koruyacak tek kitap' diye tanımlanmıştı. Popper, tarihteki maktu ve önceden kestirilebilir kuralların yıkıcı bir eleştirisi mahiyetindeki kitabını, tüm 'tarihsel kaderin amansız kanunları adına faşist ve komünist inançlarının kurbanı olanlara' ithaf etmiştir.
Kısa ve etkileyici yazımıyla eser; okurlara, entellektüellere, tarihçilere ve politika üreten kuşaklara ilham kaynağı olmuştur. II. Dünya Savaşı'ndan bugüne sosyal bilimlerin en önemli kitaplarından biri kabul edilen eser, bu büyük düşünürün fikirlerini anlamamız yolunda bize ışık tutuyor.