Abdülhak Hâmid, Endülüs fatihi Tarık bin Ziyad'ın kahramanlık hikâyesinden kesitler aktardığı eserde aslında bir tür ütopya koyar ortaya. Aşk, ihanet, başkaldırı, ölüm ve cinayetlerin fonunu oluşturduğu hikâyede, dönemin bütün sosyal ve politik meselelerine dokunulduğu görülür. Böylece siyasî idareyi eleştirmenin imkânsız olduğu bir dönemde, tarihî karakterler üzerinden siyaset eleştirisi de yapılmış olur. Samimi ve sürükleyici bir üslup ile süslenmiş olan Tarık, edebiyat tarihindeki ayrıcalıklı yerini çoktan almıştır. Birçoklarının dediği gibi "Endülüs bir defa fethedilmiş, Tarık bir defa yazılmıştır."
Abdülhak Hâmid, Endülüs fatihi Tarık bin Ziyad'ın kahramanlık hikâyesinden kesitler aktardığı eserde aslında bir tür ütopya koyar ortaya. Aşk, ihanet, başkaldırı, ölüm ve cinayetlerin fonunu oluşturduğu hikâyede, dönemin bütün sosyal ve politik meselelerine dokunulduğu görülür. Böylece siyasî idareyi eleştirmenin imkânsız olduğu bir dönemde, tarihî karakterler üzerinden siyaset eleştirisi de yapılmış olur. Samimi ve sürükleyici bir üslup ile süslenmiş olan Tarık, edebiyat tarihindeki ayrıcalıklı yerini çoktan almıştır. Birçoklarının dediği gibi "Endülüs bir defa fethedilmiş, Tarık bir defa yazılmıştır."