"Tarikatların başlangıcı, şer-i şerifin esaslarına sımsıkı sarıldıktan sonra mümkün olduğu kadar zikir ve O'nun insanlara lütfettiği nimetler ile yüce kudreti üzerinde derin tefekkür, ortası; "İnsanlarla aşırı derecede ülfet ve ünsiyyet, onlarla fazlaca haşir-neşir olmak iflas alametidir," denildiği gibi, insanlarla, ya da cezbedici diğer dünyevi şeylerle değil yalnız Allah'la meşgul olmak ve yalnız O'na yakın ve O'nunla ünsiyyet etmektir. Neticesi ise; her zaman Hakk'ın huzurunda bulunduğu inancına sahip olmak, kendisinde, çevresinde hulasa her şeyde Hakk'ı görebilmek, bir an bile Allah şu'urunda uzak kalmamaktır. Daha doğru bir ifade ile İslam'ı "İhsan" derecesinde ve her an Cenab-ı Hakk'ın murakabe ve denetimi altında yaşadığına inanarak ibadet etmek ve öylece yaşamaktır."
"Tarikatların başlangıcı, şer-i şerifin esaslarına sımsıkı sarıldıktan sonra mümkün olduğu kadar zikir ve O'nun insanlara lütfettiği nimetler ile yüce kudreti üzerinde derin tefekkür, ortası; "İnsanlarla aşırı derecede ülfet ve ünsiyyet, onlarla fazlaca haşir-neşir olmak iflas alametidir," denildiği gibi, insanlarla, ya da cezbedici diğer dünyevi şeylerle değil yalnız Allah'la meşgul olmak ve yalnız O'na yakın ve O'nunla ünsiyyet etmektir. Neticesi ise; her zaman Hakk'ın huzurunda bulunduğu inancına sahip olmak, kendisinde, çevresinde hulasa her şeyde Hakk'ı görebilmek, bir an bile Allah şu'urunda uzak kalmamaktır. Daha doğru bir ifade ile İslam'ı "İhsan" derecesinde ve her an Cenab-ı Hakk'ın murakabe ve denetimi altında yaşadığına inanarak ibadet etmek ve öylece yaşamaktır."