İslam, ibadetin şeklini Kur'an ve Sünnetle belirlemiştir. Allah'ın tamamladığı dine sonradan yapılacak her ilavenin bid'at olduğunu ve bid'at sahiplerinin de cehenneme gideceklerini söylemiştir.Tasavvuf ise Kur'an ve sünnetin belirlediği ibadet şeklini tahrif ederek kendine özgü ibadet ritüelleri peyda etmiştir. Sonu gelmeyen vird ve nafileler, müzik eşliğinde ve yüksek sesle yapılan zikirler, İslam'ın tevhid inancıyla bağdaşmayan rabıta vet evessüller, yatır ve ölülerden yardım istemeler, şefaat ve himmet beklentileri İslam'ın ibadet şeklini bozmuştur. İhsan İlâhî Zâhîr bu çalışmasında, İslam'ı niçine bir virüs gibi sızan, nasları bulandıran ve tevhidî bilinci sulandırmaya çalışan Tasavvuf literatürünün doğuşunu ve kaynaklarını analiz ediyor.
İslam, ibadetin şeklini Kur'an ve Sünnetle belirlemiştir. Allah'ın tamamladığı dine sonradan yapılacak her ilavenin bid'at olduğunu ve bid'at sahiplerinin de cehenneme gideceklerini söylemiştir.Tasavvuf ise Kur'an ve sünnetin belirlediği ibadet şeklini tahrif ederek kendine özgü ibadet ritüelleri peyda etmiştir. Sonu gelmeyen vird ve nafileler, müzik eşliğinde ve yüksek sesle yapılan zikirler, İslam'ın tevhid inancıyla bağdaşmayan rabıta vet evessüller, yatır ve ölülerden yardım istemeler, şefaat ve himmet beklentileri İslam'ın ibadet şeklini bozmuştur. İhsan İlâhî Zâhîr bu çalışmasında, İslam'ı niçine bir virüs gibi sızan, nasları bulandıran ve tevhidî bilinci sulandırmaya çalışan Tasavvuf literatürünün doğuşunu ve kaynaklarını analiz ediyor.