Tadeusz Borowski 1943 yılında tutuklanıp Auschwitz'e gönderildiğinde henüz genç ve yetenekli bir şair olarak edebiyat dünyasına adını duyurmaya çalışıyordu. Taşlaşan Dünya'daki anlatılar, yazarın Auschwitz ve Dachau'daki soykırım deneyimini merkeze alıyor. Hayatta kalma mücadelesinin merhameti hükümsüz kıldığı bir dünyadır anlatılan. Bir yanda gündelik yaşamlarını sürdüren tutsaklar, diğer yanda yanıbaşlarında katledilen kardeşleri. İnsanlar arasındaki ayrımın ikinci bir kâse çorbaya, fazladan bir battaniyeye ya da kalın tabanlı bir çift ayakkabıya indirgendiği, normal ve normal olmayan arasındaki ince çizginin kaybolduğu korkunç bir atmosfer. Polonya'da, II. Dünya Savaşı'ndan sonra yayımlanan Taşlaşan Dünya, dünya edebiyatının kuşkusuz en önemli başyapıtlarından biridir.
Tadeusz Borowski 1943 yılında tutuklanıp Auschwitz'e gönderildiğinde henüz genç ve yetenekli bir şair olarak edebiyat dünyasına adını duyurmaya çalışıyordu. Taşlaşan Dünya'daki anlatılar, yazarın Auschwitz ve Dachau'daki soykırım deneyimini merkeze alıyor. Hayatta kalma mücadelesinin merhameti hükümsüz kıldığı bir dünyadır anlatılan. Bir yanda gündelik yaşamlarını sürdüren tutsaklar, diğer yanda yanıbaşlarında katledilen kardeşleri. İnsanlar arasındaki ayrımın ikinci bir kâse çorbaya, fazladan bir battaniyeye ya da kalın tabanlı bir çift ayakkabıya indirgendiği, normal ve normal olmayan arasındaki ince çizginin kaybolduğu korkunç bir atmosfer. Polonya'da, II. Dünya Savaşı'ndan sonra yayımlanan Taşlaşan Dünya, dünya edebiyatının kuşkusuz en önemli başyapıtlarından biridir.