YEM Yayın "Mimarlık/Kuram/Eleştiri" dizisinin ikinci kitabını yayımladı. "Tekil Nesneler: Mimarlık ve Felsefe" adını taşıyan kitap, bir filozof ve bir mimarın, Jean Baudrillard ve Jean Nouvel'in, kendi yapıt ve araştırmalarına kaynaklık eden "tekillik" motifi dolayımında gerçekleştirdikleri ufuk açıcı bir söyleşiden oluşuyor ve K. Michael Hays'in önsözüyle birlikte sunuluyor. Bir tekil nesne nedir? Tuhaf bir şey, bir tür göktaşı, tek bir noktada toplanmış, hiçbir şeyle değiş tokuş edilemeyen bir mutlak. Bir fikir olabilir, bir bina olabilir, bir renk, bir duygu, bir insan olabilir. Daima tekilliğidir onu tehlikeye atan. Kültürün medyatikleşmesi ve globalleşmesi, değerlerin değersizleşmesi ve yalnızca kanılardan oluşan bir düşüncenin genelleşmesi karşısında, tekil nesneler hâlâ nerede bulunabilir? Nasıl tanımlanabilir, yaratılabilir, korunabilir, tanınabilirler?
Söyleşilerini işte bu tema etrafında örüyor Jean Nouvel ve Jean Baudrillard. Mimar ve filozof. Çağımızı ilgilendiren başka temel, yakıcı sorunlara da değiniyorlar. Ütopyacı ruhu hortlatarak geleceğin şehrini hayal ediyorlar. Saydamlık ideali ya da ideolojisinin, siyasetten mimarlığa, hemen her alana nasıl yavaş yavaş nüfuz ettiğini soruşturuyorlar. Ve kadim mesele: özgür olmanın zorluğu.
Her ikisinin de yapıt ve araştırmalarına kaynaklık eden "tekillik" motifi üzerine bir deneme. Aynı zamanda bir etik oluşturma çabası. Dünyadaki büyük değişimlerle cebelleşen tutkulu ve sürükleyici bir metin. Mimarlık ve felsefe, daha önce hiç bu kadar açık ve kesin bir şekilde "karşı karşıya" gelmemişti.
K. Michael Hays'in önsözüyle...
YEM Yayın "Mimarlık/Kuram/Eleştiri" dizisinin ikinci kitabını yayımladı. "Tekil Nesneler: Mimarlık ve Felsefe" adını taşıyan kitap, bir filozof ve bir mimarın, Jean Baudrillard ve Jean Nouvel'in, kendi yapıt ve araştırmalarına kaynaklık eden "tekillik" motifi dolayımında gerçekleştirdikleri ufuk açıcı bir söyleşiden oluşuyor ve K. Michael Hays'in önsözüyle birlikte sunuluyor. Bir tekil nesne nedir? Tuhaf bir şey, bir tür göktaşı, tek bir noktada toplanmış, hiçbir şeyle değiş tokuş edilemeyen bir mutlak. Bir fikir olabilir, bir bina olabilir, bir renk, bir duygu, bir insan olabilir. Daima tekilliğidir onu tehlikeye atan. Kültürün medyatikleşmesi ve globalleşmesi, değerlerin değersizleşmesi ve yalnızca kanılardan oluşan bir düşüncenin genelleşmesi karşısında, tekil nesneler hâlâ nerede bulunabilir? Nasıl tanımlanabilir, yaratılabilir, korunabilir, tanınabilirler?
Söyleşilerini işte bu tema etrafında örüyor Jean Nouvel ve Jean Baudrillard. Mimar ve filozof. Çağımızı ilgilendiren başka temel, yakıcı sorunlara da değiniyorlar. Ütopyacı ruhu hortlatarak geleceğin şehrini hayal ediyorlar. Saydamlık ideali ya da ideolojisinin, siyasetten mimarlığa, hemen her alana nasıl yavaş yavaş nüfuz ettiğini soruşturuyorlar. Ve kadim mesele: özgür olmanın zorluğu.
Her ikisinin de yapıt ve araştırmalarına kaynaklık eden "tekillik" motifi üzerine bir deneme. Aynı zamanda bir etik oluşturma çabası. Dünyadaki büyük değişimlerle cebelleşen tutkulu ve sürükleyici bir metin. Mimarlık ve felsefe, daha önce hiç bu kadar açık ve kesin bir şekilde "karşı karşıya" gelmemişti.
K. Michael Hays'in önsözüyle...