İşçi sınıfı, ekonomistlerin yanıltıcı sözlerine kulak verdiği için kendini ruhen ve bedenen çalışmanın kıskacına kaptırmış; toplumun tamamını, sosyal yapıyı temelinden sarsacak aşırı üretim krizinin içine sürüklüyor. Sonra da arz fazlalığı ve talep azlığı yüzünden iş yerleri kapanıyor ve ortaya çıkan açlık, insanları kırbacıyla adeta binlerce kez vurarak cezalandırıyor. Çalışma dogmasının vahşice davrandığı, bugün içinde bulundukları sefalete sözde refah dönemlerinde kendi kendilerine yükledikleri aşırı çalışma belasının neden olduğunun farkında olmayan işçiler, tahıl ambarlarına koşup, "Açız biz, bize yemek verin. Evet, hiç paramız yok, belki bu dilencilik; ama sonuçta buğday hasadını ve üzümlerin bağ bozumunu bizler yaptık," diye bağırmıyorlar.
İşçi sınıfı, ekonomistlerin yanıltıcı sözlerine kulak verdiği için kendini ruhen ve bedenen çalışmanın kıskacına kaptırmış; toplumun tamamını, sosyal yapıyı temelinden sarsacak aşırı üretim krizinin içine sürüklüyor. Sonra da arz fazlalığı ve talep azlığı yüzünden iş yerleri kapanıyor ve ortaya çıkan açlık, insanları kırbacıyla adeta binlerce kez vurarak cezalandırıyor. Çalışma dogmasının vahşice davrandığı, bugün içinde bulundukları sefalete sözde refah dönemlerinde kendi kendilerine yükledikleri aşırı çalışma belasının neden olduğunun farkında olmayan işçiler, tahıl ambarlarına koşup, "Açız biz, bize yemek verin. Evet, hiç paramız yok, belki bu dilencilik; ama sonuçta buğday hasadını ve üzümlerin bağ bozumunu bizler yaptık," diye bağırmıyorlar.