Günümüzde terörizm, tüm dünyayı derinden sarsan küresel bir tehdit haline gelmiştir. Dolayısıyla terörle mücadele konusu, sıklıkla dünya gündeminin üst sıralarında yer almaktadır. Terörizmin tüm dünyada yaygın ve sınıraşan bir olgu olduğu gözönüne alındığında, dünyada bir ülkenin tek başına yapacağı mücadele ile terörizmin üstesinden gelmesi olanaklı görülmemektedir. Bu durum terörle mücadelede küresel boyutun öne çıkmasına ve özellikle uluslararası işbirliğine duyulan ihtiyacın daha güçlü bir şekilde dünya kamuoyu tarafından paylaşılmasına neden olmuştur.
Bu anlayıştan hareketle öteden beri, terörizmin önlenmesi, gerçekleştirildiğinde de tüm faillerinin etkin yaptırımlarla karşılanması amacıyla uluslararası toplum tarafından önemli metinler ortaya konulmuş ve bu metinler başta Birleşmiş Milletler olmak üzere Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği nezdinde önemli uluslararası anlaşmalar haline gelmişlerdir.
İşte Türkiye de, bu uluslararası metinlerin neredeyse tamamına taraf olmuş ve bu alanda -insan haklarına dayalı terörle mücadele- adlı uluslararası kamu düzeninin oluşmasına katkıda bulunma iradesini ve kararlılığını ortaya koymuştur.
Türk hukuku bakımından, terörle mücadele alanında hukukî dayanak olarak yalnızca ulusal mevzuatın gözönüne alınması, Anayasamızın 90. maddesi nazara alındığında yeterli olmayacaktır. Bu bağlamda kitabımızda, iç hukukumuzda konuyu düzenleyen ulusal mevzuatın yanı sıra, bu alandaki belli başlı uluslararası sözleşmeleri derli toplu ihtiva eden, kullanımı ve erişimi kolay bir çalışmanın bulunmayışı gözönüne alınarak, Türkiye'nin taraf olduğu ilgili uluslararası sözleşmelere de yer verilmiş ve alanında uygulamaya katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Bu açıklamalar ışığında bu mütevazı çalışmanın, terörle mücadele çalışmalarına katkı sağlaması ve sonraki bilimsel çalışmalara ışık tutması en büyük dileğimiz olacaktır.
Günümüzde terörizm, tüm dünyayı derinden sarsan küresel bir tehdit haline gelmiştir. Dolayısıyla terörle mücadele konusu, sıklıkla dünya gündeminin üst sıralarında yer almaktadır. Terörizmin tüm dünyada yaygın ve sınıraşan bir olgu olduğu gözönüne alındığında, dünyada bir ülkenin tek başına yapacağı mücadele ile terörizmin üstesinden gelmesi olanaklı görülmemektedir. Bu durum terörle mücadelede küresel boyutun öne çıkmasına ve özellikle uluslararası işbirliğine duyulan ihtiyacın daha güçlü bir şekilde dünya kamuoyu tarafından paylaşılmasına neden olmuştur.
Bu anlayıştan hareketle öteden beri, terörizmin önlenmesi, gerçekleştirildiğinde de tüm faillerinin etkin yaptırımlarla karşılanması amacıyla uluslararası toplum tarafından önemli metinler ortaya konulmuş ve bu metinler başta Birleşmiş Milletler olmak üzere Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği nezdinde önemli uluslararası anlaşmalar haline gelmişlerdir.
İşte Türkiye de, bu uluslararası metinlerin neredeyse tamamına taraf olmuş ve bu alanda -insan haklarına dayalı terörle mücadele- adlı uluslararası kamu düzeninin oluşmasına katkıda bulunma iradesini ve kararlılığını ortaya koymuştur.
Türk hukuku bakımından, terörle mücadele alanında hukukî dayanak olarak yalnızca ulusal mevzuatın gözönüne alınması, Anayasamızın 90. maddesi nazara alındığında yeterli olmayacaktır. Bu bağlamda kitabımızda, iç hukukumuzda konuyu düzenleyen ulusal mevzuatın yanı sıra, bu alandaki belli başlı uluslararası sözleşmeleri derli toplu ihtiva eden, kullanımı ve erişimi kolay bir çalışmanın bulunmayışı gözönüne alınarak, Türkiye'nin taraf olduğu ilgili uluslararası sözleşmelere de yer verilmiş ve alanında uygulamaya katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Bu açıklamalar ışığında bu mütevazı çalışmanın, terörle mücadele çalışmalarına katkı sağlaması ve sonraki bilimsel çalışmalara ışık tutması en büyük dileğimiz olacaktır.