Tescilli Yalanlar Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında havuz medyasında çıkan yalan haberler üzerine mahkemelerin verdiği tekzip kararlarını içeriyor.
Bu kitapta yer verilen tekzip edilmiş haberlerin hiçbirinin boşuna yapılmadığı anlaşıldı. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin şahsında hizmet camiasını hedef alan bu yalan ve iftira haberlerle topluma yönelik bir algı operasyonu yapıldı. Ülkeyi yöneten AKP iktidarı, camia üzerinden yürütülen bu operasyonun ilk ateşini yaktı. Medyası da delilsiz, dayanaksız iftiralar içeren haberler ile yakılan bu ateşi her gün büyüttü. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarından sonra başlatılan bu haberlerle oluşturulan iklim daha sonra meyvesini vermeye başladı. Hukuk, Anayasa ve kanunlar devre dışı kalınca, mağdur olan hizmet camiası sesini ancak medya aracılığı ile duyurmaya başladı. Ve 14 Aralık operasyonu ile mağdurların sesi olan medya susturulmak istendi. 14 Aralık 2014 'te (14 Aralık operasyonu) Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu başkanı Hidayet Karaca'nın aralarında bulunduğu isimler haber, yazı ve televizyon dizisi gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Dumanlı, yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılırken, Karaca tutuklandı. 15 yıldır Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yaşayan Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında ise kanuna ve hukuka aykırı şekilde yakalama emri çıkarıldı. Türkiye bir hukuk devleti olsaydı, mahkemelerin bu haberlere ilişkin verdiği tekzip kararları şüphesiz sürece etki eder, bu linç ve iftiralar devam ettirilemezdi. Sonuç olarak gazeteciler tutuklanmaz, hakkında tek bir suç delili olmayan Gülen hakkında yakalama kararı çıkarılamazdı.
Tescilli Yalanlar Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında havuz medyasında çıkan yalan haberler üzerine mahkemelerin verdiği tekzip kararlarını içeriyor.
Bu kitapta yer verilen tekzip edilmiş haberlerin hiçbirinin boşuna yapılmadığı anlaşıldı. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin şahsında hizmet camiasını hedef alan bu yalan ve iftira haberlerle topluma yönelik bir algı operasyonu yapıldı. Ülkeyi yöneten AKP iktidarı, camia üzerinden yürütülen bu operasyonun ilk ateşini yaktı. Medyası da delilsiz, dayanaksız iftiralar içeren haberler ile yakılan bu ateşi her gün büyüttü. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarından sonra başlatılan bu haberlerle oluşturulan iklim daha sonra meyvesini vermeye başladı. Hukuk, Anayasa ve kanunlar devre dışı kalınca, mağdur olan hizmet camiası sesini ancak medya aracılığı ile duyurmaya başladı. Ve 14 Aralık operasyonu ile mağdurların sesi olan medya susturulmak istendi. 14 Aralık 2014 'te (14 Aralık operasyonu) Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu başkanı Hidayet Karaca'nın aralarında bulunduğu isimler haber, yazı ve televizyon dizisi gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Dumanlı, yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılırken, Karaca tutuklandı. 15 yıldır Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yaşayan Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında ise kanuna ve hukuka aykırı şekilde yakalama emri çıkarıldı. Türkiye bir hukuk devleti olsaydı, mahkemelerin bu haberlere ilişkin verdiği tekzip kararları şüphesiz sürece etki eder, bu linç ve iftiralar devam ettirilemezdi. Sonuç olarak gazeteciler tutuklanmaz, hakkında tek bir suç delili olmayan Gülen hakkında yakalama kararı çıkarılamazdı.
