Bulgaristan'daki Türk ve Müslüman azınlıkların konumu, uluslararası hukukta ve politikada azınlıklar konusunun en dikkate değer örneklerinden birini oluşturuyor. Bu azınlığın tarihsel deneyiminin bir ucunda, temel insan haklarının çiğnendiği ağır bir baskı dönemi var: isimlerinin zorla değiştirilmesine varan bir kültürel asimilasyon uygulamasına maruz kalıyorlar. Bu deneyimin öbür ucunda ise, çoğulcu parlamenter rejime geçiş sonrasında azınlığın özerk siyasal örgütlenmesini gerçekleştirmesi ve ülke politikasında belirleyici bir güç haline gelmesi yer alıyor. Ali Dayıoğlu'nun ayrıntılı incelemesi, Bulgaristan'daki Türk ve Müslüman azınlıklarının durumlarında yaşanan bu çarpıcı değişimleri, Birinci Dünya Savaşı öncesinden, iki dünya savaşı arası dönemdeki Bulgaristan Krallığı'nın uygulamalarına, 1944-1989 Komünist Parti iktidarı dönemine ve 1989-sonrasından bugüne kadar uzanan süreçte ele alıyor. Ayrıca, azınlıklar meselesinin uluslararası hukukta düzenlenme biçiminin, yine Birinci Dünya Savaşı öncesinden günümüze kadar nasıl anlayış değişikliklerine tâbi olduğu da mercek altına alınıyor kitapta. Bulgaristan'da Türk ve Müslüman azınlıklar konusu hem özgül bir toplumsal-politik deneyim olarak kendi başına ilginç; hem de dünyanın her yerindeki azınlık meseleleriyle ilgili bir mukayese nesnesi olarak önemli.
Bulgaristan'daki Türk ve Müslüman azınlıkların konumu, uluslararası hukukta ve politikada azınlıklar konusunun en dikkate değer örneklerinden birini oluşturuyor. Bu azınlığın tarihsel deneyiminin bir ucunda, temel insan haklarının çiğnendiği ağır bir baskı dönemi var: isimlerinin zorla değiştirilmesine varan bir kültürel asimilasyon uygulamasına maruz kalıyorlar. Bu deneyimin öbür ucunda ise, çoğulcu parlamenter rejime geçiş sonrasında azınlığın özerk siyasal örgütlenmesini gerçekleştirmesi ve ülke politikasında belirleyici bir güç haline gelmesi yer alıyor. Ali Dayıoğlu'nun ayrıntılı incelemesi, Bulgaristan'daki Türk ve Müslüman azınlıklarının durumlarında yaşanan bu çarpıcı değişimleri, Birinci Dünya Savaşı öncesinden, iki dünya savaşı arası dönemdeki Bulgaristan Krallığı'nın uygulamalarına, 1944-1989 Komünist Parti iktidarı dönemine ve 1989-sonrasından bugüne kadar uzanan süreçte ele alıyor. Ayrıca, azınlıklar meselesinin uluslararası hukukta düzenlenme biçiminin, yine Birinci Dünya Savaşı öncesinden günümüze kadar nasıl anlayış değişikliklerine tâbi olduğu da mercek altına alınıyor kitapta. Bulgaristan'da Türk ve Müslüman azınlıklar konusu hem özgül bir toplumsal-politik deneyim olarak kendi başına ilginç; hem de dünyanın her yerindeki azınlık meseleleriyle ilgili bir mukayese nesnesi olarak önemli.