Merhaba, benim adım Yunus Emre Açıkgöz. Güneyin sıcak şehri Hatay'da 17 ağustos 1981 de dünyaya geldim. Bir evin beş çocuğunun en küçüğü olmanın ayrıcalığını hep hissettim. Bu yaşıma kadar benim için kendimi ifade etmemin en iyi yolu yazmak oldu. Yaşım ilerledikçe hayal gücüm arttı hikayeler öyküler yazmama vesile oldu. Arkadaş çevremden aldığım olumlu tepkiler onları daha çok insanla paylaşmama cesaret verdi. On üç yaşımda kağıttan gemileri yazarak başladım hayallerimi kağıda dökmeye. Abilerim şiir yazar ödüller alırdı. Çocukluktan gençliğe geçtiğim evre bunu görerek geçti. Ben pek şiir yazmadım ama ilk aşkımı uzun uzun mektuplar yazarak anlattım. Hep söylemek istediğim şeyler vardı, ben onları hep yazdım. Kimi zaman sevgiliye, kimi zaman abime. Çevremde sürüp giden hayata dair ne varsa söylemek istediğim mutlaka bir kenara yazdım.
Yazmak hep vardı hayatımda. Bir gün amatör yazılarımı profesyonel insanlarla paylaştım. Başlamak için yeterli gördüler ve yazarlık yolunda ilk küçük adımı atmaya karar verdim. Ve bu işe; Yunus Emre isminin yükünün farkında olarak, hayata bakışı edep ve tevazuya dayalı, üslubunu Toprak Aga'nın güncel lisanı ile hoş görü çizgisinde tutmaya çalışarak başlamaya niyet ettim.
Merhaba, benim adım Yunus Emre Açıkgöz. Güneyin sıcak şehri Hatay'da 17 ağustos 1981 de dünyaya geldim. Bir evin beş çocuğunun en küçüğü olmanın ayrıcalığını hep hissettim. Bu yaşıma kadar benim için kendimi ifade etmemin en iyi yolu yazmak oldu. Yaşım ilerledikçe hayal gücüm arttı hikayeler öyküler yazmama vesile oldu. Arkadaş çevremden aldığım olumlu tepkiler onları daha çok insanla paylaşmama cesaret verdi. On üç yaşımda kağıttan gemileri yazarak başladım hayallerimi kağıda dökmeye. Abilerim şiir yazar ödüller alırdı. Çocukluktan gençliğe geçtiğim evre bunu görerek geçti. Ben pek şiir yazmadım ama ilk aşkımı uzun uzun mektuplar yazarak anlattım. Hep söylemek istediğim şeyler vardı, ben onları hep yazdım. Kimi zaman sevgiliye, kimi zaman abime. Çevremde sürüp giden hayata dair ne varsa söylemek istediğim mutlaka bir kenara yazdım.
Yazmak hep vardı hayatımda. Bir gün amatör yazılarımı profesyonel insanlarla paylaştım. Başlamak için yeterli gördüler ve yazarlık yolunda ilk küçük adımı atmaya karar verdim. Ve bu işe; Yunus Emre isminin yükünün farkında olarak, hayata bakışı edep ve tevazuya dayalı, üslubunu Toprak Aga'nın güncel lisanı ile hoş görü çizgisinde tutmaya çalışarak başlamaya niyet ettim.