Trenler de Ahşaptır'da dört bölümde toplanan yazılar trenleri, tren yolculuğunu, istasyonları, garları özellikle yazarının hayatında önemli yer tutan Eskişehir, Haydarpaşa, Ankara garlarını ve bu mekânların kendisinde bıraktığı izlenimleri, anılarıyla birlikte anlatıyor. Bir şair olan Haydar Ergülen sevdiği bütün şairlerin şiirlerinden alıntılarla zenginleştirmiş yazılarını. Cemal Süreya'dan Behçet Necatigil'e, Mehmet Âkif Ersoy'dan Nâzım Hikmet'e kadar pek çok şair ve dizeleri yer alıyor kitapta. Yazar bizi 30-40 yıl öncesinden başlayarak nostaljik yolculuklara çıkarıyor, trenle yapılan yolculukları neden çok sevdiğini anekdotlar, anılar, gözlemler kanalıyla, özlemle ve şiirsel bir dille anlatıyor. Haydar Ergülen iyi bir şair olduğu kadar iyi bir deneme yazarı da. Bu kitap bunu fazlasıyla kanıtlıyor.
“Tren gelir, yüzün gelir, hüzün gelir, tutup ‘trenler de ahşaptır' deyişim başka neden olacak, elbette bundandır, ahşap anıları da ancak ahşap yolcular taşır çünkü. Zira ahşap kendinden çok başkasını taşıyandır benim için. O yüzden kıymetlim olan her şeyin bir adı da ahşaptır.”
Trenler de Ahşaptır'da dört bölümde toplanan yazılar trenleri, tren yolculuğunu, istasyonları, garları özellikle yazarının hayatında önemli yer tutan Eskişehir, Haydarpaşa, Ankara garlarını ve bu mekânların kendisinde bıraktığı izlenimleri, anılarıyla birlikte anlatıyor. Bir şair olan Haydar Ergülen sevdiği bütün şairlerin şiirlerinden alıntılarla zenginleştirmiş yazılarını. Cemal Süreya'dan Behçet Necatigil'e, Mehmet Âkif Ersoy'dan Nâzım Hikmet'e kadar pek çok şair ve dizeleri yer alıyor kitapta. Yazar bizi 30-40 yıl öncesinden başlayarak nostaljik yolculuklara çıkarıyor, trenle yapılan yolculukları neden çok sevdiğini anekdotlar, anılar, gözlemler kanalıyla, özlemle ve şiirsel bir dille anlatıyor. Haydar Ergülen iyi bir şair olduğu kadar iyi bir deneme yazarı da. Bu kitap bunu fazlasıyla kanıtlıyor.
“Tren gelir, yüzün gelir, hüzün gelir, tutup ‘trenler de ahşaptır' deyişim başka neden olacak, elbette bundandır, ahşap anıları da ancak ahşap yolcular taşır çünkü. Zira ahşap kendinden çok başkasını taşıyandır benim için. O yüzden kıymetlim olan her şeyin bir adı da ahşaptır.”