Sözcükler dahi canlı varlıklardır
Asla gelişigüzel kullanılmamalıdır.
Bin yıllık İslam kültüründen günümüz Türkçesine yadigar kalan çok sayıda sözcük vardır. Bu tür sözcükleri kullanırken Arapça veya Farsça olduklarını hiç düşünmeyiz. Çünkü onlar, telaffuz şekilleri ve kazandıkları yeni anlamlarla Türk dilinin öz varlıkları olmuşlardır. Her birinin bambaşka bir tadı ve lezzeti vardır Türkçede; bu esere ad olarak seçilen Tuhaf ve Garip sözcükleri gibi.
Eserde, “Tarihte tenkit fikri ve önemi”, “Orijinal bilgi”, “Orijinal ve derleme eser”, “Kronolojik sıralama ve tasnif”, “Osmanlı tarihçi adları”, “Dipnot gösterimi ve atıf”, gibi konular örneklerle işlenmektedir.
Eserde, genelde Türk tarihinde, özelde Osmanlı tarihçiliğinde ve hukuk tarihimizde ilk kez görülen bir mesele, rahat okunabilir bir dille, düz yazı ve şiirle anlatılır. Yer yer görülen tasvirler ve kurgular anlatıma ayrı bir renk ve canlılık katar.
Sözcükler dahi canlı varlıklardır
Asla gelişigüzel kullanılmamalıdır.
Bin yıllık İslam kültüründen günümüz Türkçesine yadigar kalan çok sayıda sözcük vardır. Bu tür sözcükleri kullanırken Arapça veya Farsça olduklarını hiç düşünmeyiz. Çünkü onlar, telaffuz şekilleri ve kazandıkları yeni anlamlarla Türk dilinin öz varlıkları olmuşlardır. Her birinin bambaşka bir tadı ve lezzeti vardır Türkçede; bu esere ad olarak seçilen Tuhaf ve Garip sözcükleri gibi.
Eserde, “Tarihte tenkit fikri ve önemi”, “Orijinal bilgi”, “Orijinal ve derleme eser”, “Kronolojik sıralama ve tasnif”, “Osmanlı tarihçi adları”, “Dipnot gösterimi ve atıf”, gibi konular örneklerle işlenmektedir.
Eserde, genelde Türk tarihinde, özelde Osmanlı tarihçiliğinde ve hukuk tarihimizde ilk kez görülen bir mesele, rahat okunabilir bir dille, düz yazı ve şiirle anlatılır. Yer yer görülen tasvirler ve kurgular anlatıma ayrı bir renk ve canlılık katar.