BURCU YANIKLAR1893 yılında Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Thomsen tarafından, Rus türklükbilimcisi Vasili Radloff'un da yardımıyla çözülen "Türk Alfabesi", aynı yılın 15 Aralık günü Danimarka Kopenhag Kraliyet Bilimler Akademisi'nde bilim dünyasına açıklanmıştır. Bundan 2 yıl sonra İkdam gazetesinin 1895 yılında Osmanlı'da duyurduğu bu çalışmalar, bunu izleyen 2 yıldan sonra Necib Asım tarafından 1897 yılında Osmanlıca olarak yayımlanmıştır. Kopenhag'taki "ilk bildiri"nin özeti sayılabilecek bu yapıt, bir kitapçıktan ibaret olsa da, bizim açımızdan tarihi bir öneme sahiptir. Bugün bile Avrupa'da yayımlanan bir romanın, ülkemizde ortalama 2 yıl sonra çevirisinin yayımlandığı göz önünde bulundurulursa, o dönem için 4 yıl çok hızlı bir çeviri süresi olarak değerlendirilebilir. Bu da, Osmanlıların Göktürkçe'yi yakından izlediklerinin apaçık kanıtıdır.
Necib Asım Yazıksız, o dönem elinden geldiğince çalışmaları dilimize kazandırmış, Avrupa'da olup bitenleri Anadolu topraklarında somutlaştırmıştır. Avrupalı araştırmacıların sonradan yaptıkları düzeltmeler de Necib Asım'ın yeni çalışmalarında yerini bulmuştur. Çalışmaları sıcağı sıcağına çevirdiği için pek olağandır. Bu yüzden şu an okuduğunuz bu betikde de kimi yanlışlar söz konusudur. Ancak anadilimizde yapılan ilk inceleme olması bakımından bizim için tarihi bir önemi vardır. Türk Dili Derneği olarak, hem Necib Asım Yazıksız'ın ruhunu şad etmek, hem de Osmanlıca ile Göktürkçe'nin birbirinin rakibi değil, Türkçe'nin iki ayrı evresi olduğunu ve ikisinin de birlikte incelenebileceğini göstermek adına bu çalışmayı yeniden yayımlıyoruz. Üstelik bu çalışma, ilk kez Latin harfleri ile tarafımızdan yayımlanmaktadır. Dilimize uğurlu olması dileğiyle...
Türk Dili Derneği
BURCU YANIKLAR1893 yılında Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Thomsen tarafından, Rus türklükbilimcisi Vasili Radloff'un da yardımıyla çözülen "Türk Alfabesi", aynı yılın 15 Aralık günü Danimarka Kopenhag Kraliyet Bilimler Akademisi'nde bilim dünyasına açıklanmıştır. Bundan 2 yıl sonra İkdam gazetesinin 1895 yılında Osmanlı'da duyurduğu bu çalışmalar, bunu izleyen 2 yıldan sonra Necib Asım tarafından 1897 yılında Osmanlıca olarak yayımlanmıştır. Kopenhag'taki "ilk bildiri"nin özeti sayılabilecek bu yapıt, bir kitapçıktan ibaret olsa da, bizim açımızdan tarihi bir öneme sahiptir. Bugün bile Avrupa'da yayımlanan bir romanın, ülkemizde ortalama 2 yıl sonra çevirisinin yayımlandığı göz önünde bulundurulursa, o dönem için 4 yıl çok hızlı bir çeviri süresi olarak değerlendirilebilir. Bu da, Osmanlıların Göktürkçe'yi yakından izlediklerinin apaçık kanıtıdır.
Necib Asım Yazıksız, o dönem elinden geldiğince çalışmaları dilimize kazandırmış, Avrupa'da olup bitenleri Anadolu topraklarında somutlaştırmıştır. Avrupalı araştırmacıların sonradan yaptıkları düzeltmeler de Necib Asım'ın yeni çalışmalarında yerini bulmuştur. Çalışmaları sıcağı sıcağına çevirdiği için pek olağandır. Bu yüzden şu an okuduğunuz bu betikde de kimi yanlışlar söz konusudur. Ancak anadilimizde yapılan ilk inceleme olması bakımından bizim için tarihi bir önemi vardır. Türk Dili Derneği olarak, hem Necib Asım Yazıksız'ın ruhunu şad etmek, hem de Osmanlıca ile Göktürkçe'nin birbirinin rakibi değil, Türkçe'nin iki ayrı evresi olduğunu ve ikisinin de birlikte incelenebileceğini göstermek adına bu çalışmayı yeniden yayımlıyoruz. Üstelik bu çalışma, ilk kez Latin harfleri ile tarafımızdan yayımlanmaktadır. Dilimize uğurlu olması dileğiyle...
Türk Dili Derneği