Yakın bir zamana kadar Türkiye'de, Türk dış politikasını konu alan bilimsel nitelikli çalışmalar hemen hemen hiç yoktu. İki elin değil; bir elin parmakları kadar bile olmayan tek tük çalışmalar da, daha çok deskriptif ve/veya kronolojik nitelikteydi. Mehmet Gönlübol'un “Olaylarla Türk Dış Politikası” kitabı bunlardan belki de en şöhretli olanıdır.
Türkiye gibi jeopolitik, jeoekonomik ve hatta jeokültürün sarmaş dolaş bir şekilde, jeostratejinin kalbi haline getirdiği kavşak noktası bir coğrafyada bulunan bir ülke açısından, bu durum oldukça “garip” olmanın yanında; aynı zamanda “endişe verici” bir kıraçlık anlamına da gelmekteydi.
Soğuk Savaş Döneminin sona erdiği 1990'lı yıllarda, çok şükür “kızgın çöle” damlalar düşmeye başlayarak, bu kuraklık tedricen ortadan kalkma eğilimine girdi.
Elinizdeki kitap, esasen bu uçsuz bucaksız çölleşmiş toprakların ıslahı çabalarına mütevazı bir katkı sağlama niyetinden doğmuştur.
Bu kitapta, dış politikanın ve/veya Türk dış politikasının analitik bir yaklaşımla ele alınarak incelenmesi amacına hizmet etmeye yönelik; sistematik bir analiz çerçevesi oluşturma çabası ile; önce Türk Dış Politikasında Belirleyici Faktörler ve Karar Alma Mekanizması ortaya konulmuştur. İnşa edilen bu sistematik analiz çerçevesi zemininde, Özal'ın Dış Politika Konseptine dair kabaca bir profil çizilmeye çalışılmıştır.
Türk Dış Politikasında olup bitenleri ve/veya olabilecekleri, biraz daha geniş bir perspektiften anlayıp anlamlandırmaya çalışanların işine yaraması dileğiyle…
Yakın bir zamana kadar Türkiye'de, Türk dış politikasını konu alan bilimsel nitelikli çalışmalar hemen hemen hiç yoktu. İki elin değil; bir elin parmakları kadar bile olmayan tek tük çalışmalar da, daha çok deskriptif ve/veya kronolojik nitelikteydi. Mehmet Gönlübol'un “Olaylarla Türk Dış Politikası” kitabı bunlardan belki de en şöhretli olanıdır.
Türkiye gibi jeopolitik, jeoekonomik ve hatta jeokültürün sarmaş dolaş bir şekilde, jeostratejinin kalbi haline getirdiği kavşak noktası bir coğrafyada bulunan bir ülke açısından, bu durum oldukça “garip” olmanın yanında; aynı zamanda “endişe verici” bir kıraçlık anlamına da gelmekteydi.
Soğuk Savaş Döneminin sona erdiği 1990'lı yıllarda, çok şükür “kızgın çöle” damlalar düşmeye başlayarak, bu kuraklık tedricen ortadan kalkma eğilimine girdi.
Elinizdeki kitap, esasen bu uçsuz bucaksız çölleşmiş toprakların ıslahı çabalarına mütevazı bir katkı sağlama niyetinden doğmuştur.
Bu kitapta, dış politikanın ve/veya Türk dış politikasının analitik bir yaklaşımla ele alınarak incelenmesi amacına hizmet etmeye yönelik; sistematik bir analiz çerçevesi oluşturma çabası ile; önce Türk Dış Politikasında Belirleyici Faktörler ve Karar Alma Mekanizması ortaya konulmuştur. İnşa edilen bu sistematik analiz çerçevesi zemininde, Özal'ın Dış Politika Konseptine dair kabaca bir profil çizilmeye çalışılmıştır.
Türk Dış Politikasında olup bitenleri ve/veya olabilecekleri, biraz daha geniş bir perspektiften anlayıp anlamlandırmaya çalışanların işine yaraması dileğiyle…
