Müzik, insan duygularını doğrudan etkileme ve insanları ortak duygularda birleştirme gücüne sahip, sözlü veya sözsüz bir dildir. İletişim aracı insan sesi veya çalgı olabilen bu dil, her dil gibi, onu konuşan ve kullanan toplumların sosyokültürel ve psikolojik özelliklerini taşır. Bu özelliklerse çeşitli tarihi, coğrafi, iktisadi ve dini etkenlerin sonucu veya bileşkesi olarak, milli olmak zorundadır. Milli karakteri olmayan bir toplum veya kendine özgü nitelikleri olmayan bir millet nasıl yoksa, toplu-munun milli karakterini taşımayan veya yansıtmayan bir dil de aynı şekilde yoktur. Mesela "Ehl-i dil: gönül adamı" deyiminin Batı dillerinde iki kelimelik karşılığını bulmak mümkün değildir. Müziğin millilik vasfı ise, uluslarüstü bir duygu veya mesaj iletilmek istendiği anda öncelikle sözkonusu olan bir şarttır, "uluslarüstü olmak istiyorsan, önce kendi ulusundan söz et" diyen Balzac, bu gerçeği gören büyük sanatkarlardan biridir.
Müzik, insan duygularını doğrudan etkileme ve insanları ortak duygularda birleştirme gücüne sahip, sözlü veya sözsüz bir dildir. İletişim aracı insan sesi veya çalgı olabilen bu dil, her dil gibi, onu konuşan ve kullanan toplumların sosyokültürel ve psikolojik özelliklerini taşır. Bu özelliklerse çeşitli tarihi, coğrafi, iktisadi ve dini etkenlerin sonucu veya bileşkesi olarak, milli olmak zorundadır. Milli karakteri olmayan bir toplum veya kendine özgü nitelikleri olmayan bir millet nasıl yoksa, toplu-munun milli karakterini taşımayan veya yansıtmayan bir dil de aynı şekilde yoktur. Mesela "Ehl-i dil: gönül adamı" deyiminin Batı dillerinde iki kelimelik karşılığını bulmak mümkün değildir. Müziğin millilik vasfı ise, uluslarüstü bir duygu veya mesaj iletilmek istendiği anda öncelikle sözkonusu olan bir şarttır, "uluslarüstü olmak istiyorsan, önce kendi ulusundan söz et" diyen Balzac, bu gerçeği gören büyük sanatkarlardan biridir.