Türk Siyasî Bilgeliğinin Kadim Kapıları adlı kitabında Mustafa Yıldız, Türklerin devlet ve toplum olarak İslâm dinini seçmesinin akabinde, tedricen İslâm dünyasında yönetim işini üstlenmelerine yol açan düşünsel kökleri irdelemeyi amaçlamaktadır. Kitabın ana teması, erken dönem Türk-İslâm medeniyet atlasını düşünceleriyle biçimlendiren İmam-ı Âzam Ebû Hanife, Fârâbî, İmam Mâturîdî, Hoca Ahmed Yesevî, Yusuf Has Hâcib, ve Kaşgarlı Mahmud gibi her biri farklı bir açıdan yönetim ilkelerini belirleyen düşünürler ile Dedem Korkudun Kitabı'nda dile getirildiği biçimiyle, siyasî ilişkilerin tahlil çalışmasıdır. Kitabın her bir bölümünde siyaset felsefesinin temel problemleri bağlamında, yazarın “Türk Siyasî Bilgeliğinin Kadim Kapıları” olarak nitelediği bu düşünürlerin eserleri incelenmiştir. İnsan doğası ile siyaset ilişkisi, toplumsal hayatın kuruluş ve işleyişinin ilkeleri, siyasetin bireysel ve toplumsal amaçları, toplumsal örgütlenme bağlamında geleneğin kuruluşu, dilin siyaset alanındaki yeri ve fonksiyonu, iktidarın kaynağı ve meşruiyetinin ölçütleri, iktidar-birey ve toplum ilişkisi gibi sıralayabileceğimiz bu meseleler, günümüzde de güncelliğini ve önemini korumaktadır. Böylece kitap, Türk-İslâm medeniyetinin kuruluş aşamasında nasıl bir siyaset anlayışı ve dünya görüşü ile hareket edildiğini ortaya koyarken, aynı zamanda bize, geçmişimizle farklı bir açıdan diyalog kurma imkânını sunmaktadır.
Türk Siyasî Bilgeliğinin Kadim Kapıları adlı kitabında Mustafa Yıldız, Türklerin devlet ve toplum olarak İslâm dinini seçmesinin akabinde, tedricen İslâm dünyasında yönetim işini üstlenmelerine yol açan düşünsel kökleri irdelemeyi amaçlamaktadır. Kitabın ana teması, erken dönem Türk-İslâm medeniyet atlasını düşünceleriyle biçimlendiren İmam-ı Âzam Ebû Hanife, Fârâbî, İmam Mâturîdî, Hoca Ahmed Yesevî, Yusuf Has Hâcib, ve Kaşgarlı Mahmud gibi her biri farklı bir açıdan yönetim ilkelerini belirleyen düşünürler ile Dedem Korkudun Kitabı'nda dile getirildiği biçimiyle, siyasî ilişkilerin tahlil çalışmasıdır. Kitabın her bir bölümünde siyaset felsefesinin temel problemleri bağlamında, yazarın “Türk Siyasî Bilgeliğinin Kadim Kapıları” olarak nitelediği bu düşünürlerin eserleri incelenmiştir. İnsan doğası ile siyaset ilişkisi, toplumsal hayatın kuruluş ve işleyişinin ilkeleri, siyasetin bireysel ve toplumsal amaçları, toplumsal örgütlenme bağlamında geleneğin kuruluşu, dilin siyaset alanındaki yeri ve fonksiyonu, iktidarın kaynağı ve meşruiyetinin ölçütleri, iktidar-birey ve toplum ilişkisi gibi sıralayabileceğimiz bu meseleler, günümüzde de güncelliğini ve önemini korumaktadır. Böylece kitap, Türk-İslâm medeniyetinin kuruluş aşamasında nasıl bir siyaset anlayışı ve dünya görüşü ile hareket edildiğini ortaya koyarken, aynı zamanda bize, geçmişimizle farklı bir açıdan diyalog kurma imkânını sunmaktadır.
