Kentleşmenin yarattığı toplumsal ve ekonomik olanaklar ile büyük yerleşim yerlerinde yaşanan sorunlar ülkemizin gündeminden düşmüyor. Türkiye gibi, kentleşme sürecini yarım yüzyıla sığdırmış bir ülkede, kentleşmenin çok daha olumsuz yönleriyle gündeme gelmesini belki de olağan karşılamak gerekir. Göç, gecekondu, altyapı yetersizliği, doğal afetler gibi kökleri çok eskilere giden sorunlara, kentsel dönüşüm, çevre ve kentsel ayrışma gibi yeni sıkıntıların eklenmesi, kentleşme konularının kamuoyunu daha uzun süre meşgul edeceğini gösteriyor. Ülkenin gündeminde ve medyada bu kadar bir konuma sahip olan kentleşme olgusunun bilim dünyasında hak ettiği yeri bulduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Kentleşme sürecinin ve kent olgusunun hem kuramsal yönlerini, hem de ülkede kentleşmeden kaynaklanan sorunların toplumsal yönden çözümlenmesini konu edinen çalışmaların sayısı çok değil. "Türkiye Perspektifinden Kent Sosyolojisi Çalışmaları" başlığını taşıyan bu kitabı, taşıdığı öneminin yanında, bilim çevrelerinde bu alanda göze çarpan boşluğu doldurma girişimlerinden biri olarak değerlendiriyoruz. Kitapta, hem tarih boyunca kentlerin geçirdiği evrim farklı kuramsal yaklaşımlar çerçevesinde incelenmekte; hem de, Türkiye'nin yakın geçmişinin yanı sıra, bugününe de damgasını vuran kentsel sorunlar toplumbilimsel boyutlarıyla tartışılmakta ve aydınlatılmaktadır.
Kentleşmenin yarattığı toplumsal ve ekonomik olanaklar ile büyük yerleşim yerlerinde yaşanan sorunlar ülkemizin gündeminden düşmüyor. Türkiye gibi, kentleşme sürecini yarım yüzyıla sığdırmış bir ülkede, kentleşmenin çok daha olumsuz yönleriyle gündeme gelmesini belki de olağan karşılamak gerekir. Göç, gecekondu, altyapı yetersizliği, doğal afetler gibi kökleri çok eskilere giden sorunlara, kentsel dönüşüm, çevre ve kentsel ayrışma gibi yeni sıkıntıların eklenmesi, kentleşme konularının kamuoyunu daha uzun süre meşgul edeceğini gösteriyor. Ülkenin gündeminde ve medyada bu kadar bir konuma sahip olan kentleşme olgusunun bilim dünyasında hak ettiği yeri bulduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Kentleşme sürecinin ve kent olgusunun hem kuramsal yönlerini, hem de ülkede kentleşmeden kaynaklanan sorunların toplumsal yönden çözümlenmesini konu edinen çalışmaların sayısı çok değil. "Türkiye Perspektifinden Kent Sosyolojisi Çalışmaları" başlığını taşıyan bu kitabı, taşıdığı öneminin yanında, bilim çevrelerinde bu alanda göze çarpan boşluğu doldurma girişimlerinden biri olarak değerlendiriyoruz. Kitapta, hem tarih boyunca kentlerin geçirdiği evrim farklı kuramsal yaklaşımlar çerçevesinde incelenmekte; hem de, Türkiye'nin yakın geçmişinin yanı sıra, bugününe de damgasını vuran kentsel sorunlar toplumbilimsel boyutlarıyla tartışılmakta ve aydınlatılmaktadır.