Teknolojik gelişmede meydana gelen artışlar ve üretim biçimlerinde yaşanan bilgi toplumuna geçiş süreci, istihdamı doğrudan etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkenin ekonomik gelişmişlik düzeyi ve sosyal kalkınma seviyesinin önemli bir göstergesi, istihdam yapısı ve işsizliğin boyutudur. Ülkelerin sosyo-ekonomik durumlarına göre farklı bir tablo ortaya konsa da birçok ülkenin ortak sorunu işsizlik rakamlarının yüksekliğidir. Türkiye'de esas itibariyle ekonomide başlatılan yapısal reform sürecinin dinamo etkisiyle 1950'li yıllardan itibaren gündemde olan ve son otuz yıl içinde adını daha çok duyuran istihdam yapısı ve işsizlik olgusunun başlıca nedenleri arasında hızlı nüfus artışı, bölgelerarası ekonomik gelişme farklılıkları, köyden kente göç, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar sayılabilir.
Teknolojik gelişmede meydana gelen artışlar ve üretim biçimlerinde yaşanan bilgi toplumuna geçiş süreci, istihdamı doğrudan etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkenin ekonomik gelişmişlik düzeyi ve sosyal kalkınma seviyesinin önemli bir göstergesi, istihdam yapısı ve işsizliğin boyutudur. Ülkelerin sosyo-ekonomik durumlarına göre farklı bir tablo ortaya konsa da birçok ülkenin ortak sorunu işsizlik rakamlarının yüksekliğidir. Türkiye'de esas itibariyle ekonomide başlatılan yapısal reform sürecinin dinamo etkisiyle 1950'li yıllardan itibaren gündemde olan ve son otuz yıl içinde adını daha çok duyuran istihdam yapısı ve işsizlik olgusunun başlıca nedenleri arasında hızlı nüfus artışı, bölgelerarası ekonomik gelişme farklılıkları, köyden kente göç, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar sayılabilir.