Türkiye'de Kürtlerin varlığı ''inkar''dan ''ikrar''a varınca, ''sorun''da nihayet gerçek adına kavuştu. Daha önceleri bu konuda hazırlanan raporlarda ''Kürt'' adını kullanmamak için bin dereden su getirilirken, artık sorunun adını koyma konusunda kimsenin bir çekincesi kalmadı. Ne ''Doğu ve Güneydoğu Anadolu'', ne''terör'', ne ''şark'', ne de ''sosyoekonomikeşitsizlik''... Bu meselenin adı bellidir:''Kürt sorunu...''
Kürtler, onlarca yıldır bireysel ve toplumsal haklar talep ediyorlar. Devlet ise onlarca yıl varlığını dahi kabul etmediği Kürtlerin bütün bu taleplerini görmezden gelmeye devam etti. Böylece Kürtlerin ileri sürdüğü talepler, devlet için bir ''sorun'' niteliği kazandı. Kürtlerin, devletten hak talebinde bulunma eylemleri farklı dönemlerde, farklı aktörlerle ve farklı şekillerde bir süreklilik arz etti. işte tam da bu yüzden mesele,''Kürt sorunu'' olarak değil, ''Kürtlerin devletten hak talebi'' çerçevesinde ele alınmalıdır.
Meselenin çözümü, devletinkendisine ''Kürt muhatap'' bulmasında düğümlenmiş görünüyor. Oysaki devlet, muhatabı ve talepleri yok saymakta, bu talepler uğruna mücadele edenleri yok etmek için ''düşük(!) yoğunluklu savaş'' yürütmektedir. Devlet nazarında ''sorun'' olan bu mücadele/savaşım, Kürtler açısından ''Kürt hak savaşımı'' olarak algılanmaktadır. Bu bakımdan, bunca çetrefilleşen bu meselenin dinamiklerini, aktörlerini ve süreçlerini bir bütün olarak yeniden ele alarak, çözümü bu bütünsel bakışın perspektifinde aramak elzem görünüyor.
Elinizdeki kitap da böylesi bir arayışın ürünü olarak ortaya çıktı. Bu çalışmada , Kürt Hareketi bir bütün olarak incelendi. Uzun bir tarihi dönem, kısa alıntı ve aktarmalarla birbirine eklenerek açıklandı. Tablolar, listeler, oluşturuldu; büyük emeklerle hazırlanmış, son derece kıymetli özgün çalışmalardan, raporlardan alıntılar yapıldı; gazete, dergi ve internet sitelerinden yararlanıldı. Bu açıdan, elinizdeki kitabı bir tür belgeler, olaylar ve süreçler kataloğu olarak da görebilirsiniz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihi içinde Kürtlerce öne sürülen talepleri ve devletin bunlara verdiği yanıtları ele alan bu çalışma, bütünlüklü bir anımsamaya ve üretilecek çözümlere katkı sunması amacıyla hazırlandı. Bu yolda emek veren herkese selam olsun!
Türkiye'de Kürtlerin varlığı ''inkar''dan ''ikrar''a varınca, ''sorun''da nihayet gerçek adına kavuştu. Daha önceleri bu konuda hazırlanan raporlarda ''Kürt'' adını kullanmamak için bin dereden su getirilirken, artık sorunun adını koyma konusunda kimsenin bir çekincesi kalmadı. Ne ''Doğu ve Güneydoğu Anadolu'', ne''terör'', ne ''şark'', ne de ''sosyoekonomikeşitsizlik''... Bu meselenin adı bellidir:''Kürt sorunu...''
Kürtler, onlarca yıldır bireysel ve toplumsal haklar talep ediyorlar. Devlet ise onlarca yıl varlığını dahi kabul etmediği Kürtlerin bütün bu taleplerini görmezden gelmeye devam etti. Böylece Kürtlerin ileri sürdüğü talepler, devlet için bir ''sorun'' niteliği kazandı. Kürtlerin, devletten hak talebinde bulunma eylemleri farklı dönemlerde, farklı aktörlerle ve farklı şekillerde bir süreklilik arz etti. işte tam da bu yüzden mesele,''Kürt sorunu'' olarak değil, ''Kürtlerin devletten hak talebi'' çerçevesinde ele alınmalıdır.
Meselenin çözümü, devletinkendisine ''Kürt muhatap'' bulmasında düğümlenmiş görünüyor. Oysaki devlet, muhatabı ve talepleri yok saymakta, bu talepler uğruna mücadele edenleri yok etmek için ''düşük(!) yoğunluklu savaş'' yürütmektedir. Devlet nazarında ''sorun'' olan bu mücadele/savaşım, Kürtler açısından ''Kürt hak savaşımı'' olarak algılanmaktadır. Bu bakımdan, bunca çetrefilleşen bu meselenin dinamiklerini, aktörlerini ve süreçlerini bir bütün olarak yeniden ele alarak, çözümü bu bütünsel bakışın perspektifinde aramak elzem görünüyor.
Elinizdeki kitap da böylesi bir arayışın ürünü olarak ortaya çıktı. Bu çalışmada , Kürt Hareketi bir bütün olarak incelendi. Uzun bir tarihi dönem, kısa alıntı ve aktarmalarla birbirine eklenerek açıklandı. Tablolar, listeler, oluşturuldu; büyük emeklerle hazırlanmış, son derece kıymetli özgün çalışmalardan, raporlardan alıntılar yapıldı; gazete, dergi ve internet sitelerinden yararlanıldı. Bu açıdan, elinizdeki kitabı bir tür belgeler, olaylar ve süreçler kataloğu olarak da görebilirsiniz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihi içinde Kürtlerce öne sürülen talepleri ve devletin bunlara verdiği yanıtları ele alan bu çalışma, bütünlüklü bir anımsamaya ve üretilecek çözümlere katkı sunması amacıyla hazırlandı. Bu yolda emek veren herkese selam olsun!
