Her sabah yeni bir güne başlamanın verdiği taptaze heyecan ve umutlarla uyanıp televizyonu açtığımızda veya gazete sayfalarına göz attığımızda duyduğumuz ve okuduğumuz kaza haberleri, ölen ve yaralanan insanların hazin görüntüleriyle gözlerimizden akan damlalar, yüreğimizi burkan çığlıklara dönüştüğünü hiç tanımadığımız bunca insan için içimizde oluşan acı fırtınalar bizi bizden koparıp almıyor mu?
Bir gün bu tür olaylara bizimde karşılabilceğimiz korkusu sinsice aklımızın bir yerinde bir tümör gibi büyümüyor mu?
Her sabah yeni bir güne başlamanın verdiği taptaze heyecan ve umutlarla uyanıp televizyonu açtığımızda veya gazete sayfalarına göz attığımızda duyduğumuz ve okuduğumuz kaza haberleri, ölen ve yaralanan insanların hazin görüntüleriyle gözlerimizden akan damlalar, yüreğimizi burkan çığlıklara dönüştüğünü hiç tanımadığımız bunca insan için içimizde oluşan acı fırtınalar bizi bizden koparıp almıyor mu?
Bir gün bu tür olaylara bizimde karşılabilceğimiz korkusu sinsice aklımızın bir yerinde bir tümör gibi büyümüyor mu?