Türk toplulukları, tarihî süreçte çeşitli dinlerle temasa geçtiler, fakat herhangi bir dine topluca girmediler. İslâm gelmeden önce göktanrı inancı etrafında şekillenen Türk dinî inançlarına bağlı kaldılar. İslâm'la oldukça erken dönemlerde temasa geçen Türk boylarının İslâmlaşması, uzun yüzyıllarda gerçekleşti. Talas Savaşı ve sonrasındaki gelişmeler böyle bir sürecin başlangıç döneminde yaşanmış hadiselerdir. Türkler ilk defa İslâm'la fetihler yoluyla tanıştılar. Çeşitli müslüman mezhepleri ve sûfî okulları Türkler'in İslâm anlayışları ve dindarlıklarının oluşumunda önemli rol oynadı. Türk toplulukları, İslâmiyet'i kabul ile birlikte tarihinde köklü ve önemli bir kültürel dönüşümü yaşadılar. Onlar, Allah'ın yüce mesajını benimsedikten sonra, onu özümseyerek içselleştirip kendi kültürlerinin ayrılmaz bir parçası haline getirdiler. Meydana getirdikleri dinî, kültürel, siyasî ve toplumsal kurumlarla, İslâm toplumlarının kaderi ve geleceği üzerinde bin yıl boyunca önemli rol oynadılar. Onlar hayatın çeşitli alanlarında dinî metinlere getirdikleri yeni ve özgün yorumlarla kendilerine özgü ahlâk merkezli bir dindarlık geliştirdiler.
Türk toplulukları, tarihî süreçte çeşitli dinlerle temasa geçtiler, fakat herhangi bir dine topluca girmediler. İslâm gelmeden önce göktanrı inancı etrafında şekillenen Türk dinî inançlarına bağlı kaldılar. İslâm'la oldukça erken dönemlerde temasa geçen Türk boylarının İslâmlaşması, uzun yüzyıllarda gerçekleşti. Talas Savaşı ve sonrasındaki gelişmeler böyle bir sürecin başlangıç döneminde yaşanmış hadiselerdir. Türkler ilk defa İslâm'la fetihler yoluyla tanıştılar. Çeşitli müslüman mezhepleri ve sûfî okulları Türkler'in İslâm anlayışları ve dindarlıklarının oluşumunda önemli rol oynadı. Türk toplulukları, İslâmiyet'i kabul ile birlikte tarihinde köklü ve önemli bir kültürel dönüşümü yaşadılar. Onlar, Allah'ın yüce mesajını benimsedikten sonra, onu özümseyerek içselleştirip kendi kültürlerinin ayrılmaz bir parçası haline getirdiler. Meydana getirdikleri dinî, kültürel, siyasî ve toplumsal kurumlarla, İslâm toplumlarının kaderi ve geleceği üzerinde bin yıl boyunca önemli rol oynadılar. Onlar hayatın çeşitli alanlarında dinî metinlere getirdikleri yeni ve özgün yorumlarla kendilerine özgü ahlâk merkezli bir dindarlık geliştirdiler.