XIX. Yüzyılda Ruslarla ve Yunanlılarla savaşan Osmanlı Devleti, doğudan ve batıdan gelerek ülkesine sığınan Türk ve Müslüman gruplan iskan etmenin telaşına düşmüştü. Kırım'dan, Kafkaslar'dan, Balkanlar'dan gelen kütlelerin yerleşimi, iaşesi ve uzun vadede karşılaşacakları güçlükleri tespit etmek ve bu konuda gerekli tedbirleri almak için merkezi İstanbul'da olmak üzere ülkenin her tarafında "İskan-ı Muhacirin Komisyonları" açıldı. İttihat ve Terakki Cemiyeti, bu komisyonlara işlerlik kazandırma ve faaliyet alanlarını genişletme teşebbüsünde bulundu. 1914 Yılında İskan-ı Muhacirin Komisyonlarının bağlı olduğu İstanbul'daki müdürlüğün adı "Aşair ve Muhacirin Müdiriyet-i Umumiyesi" olarak değiştirildi. Böylece bu müdürlük farklı bir kimlik kazandı. Bu yeni oluşuma bağlı olarak faaliyetleri ve ilgilendiği alanlar da farklı bir mahiyet aldı. İlk dönemlerinde yalnızca göçmenlere ait bir teşkilat imiş gibi görünen müdürlük, bu sayede aşiretler ile de ilgilenmeye başladı. Müdüriyete bağlı olarak "iskan, hey'et-i fenniye, sevkiyat ve aşair şubeleri" teşkil edildi. Ülkedeki göçmenler, aşiretler, iskan politikaları hakkında raporlar ve tetkik eserler yayınlayan müdüriyet, yerli araştırmacılar yanında batılı bilim adamlarından da yararlandı. "İskan-i Muhacirin", "Türkmen Aşiretleri" gibi çalışmalar bunlardan bir kısmıdır. Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarında, Aşair ve Muhacirin Müdiriyet-i Umumiyesi'nin faaliyetlerinde göze çarpan yoğunluk, bu savaşın sonuçları ile birlikte değerlendirilmelidir. Osmanlı Devleti topraklarının önemli kısmını kaybetmiş, Araplar bağımsızlık peşine düşmüşlerdi. Ülkede Türkler büyük çoğunluğu teşkil ediyorlardı. Bunun farkına varan devlet, Türklerin tarihi, sosyal hayatları, adetleri, inanışları, folkloru gibi konulara ilgi duymaya başladı. Böylece asli unsur denecek bu kitleleri yakından tanımayı amaçlıyordu. Müdüriyet'in iki Alman bilim adamına hazırlattığını iddia ettiği "Türkmen Aşiretleri" isimli kitap da bu amaçlarla kaleme alınmıştır. Kitapta, Türkmen Aşiretlerine ilişkin olarak; teşkilat yapıları, istatistiki nüfus bilgileri, ailevi ve hukuki ilişkileri, göç sahaları ve aile hayatları, Türkmen halkiyatı, Türkmen hikayeleri, Türkmen raksları hakkında ayrıntılı bilgiler verilmektedir.
XIX. Yüzyılda Ruslarla ve Yunanlılarla savaşan Osmanlı Devleti, doğudan ve batıdan gelerek ülkesine sığınan Türk ve Müslüman gruplan iskan etmenin telaşına düşmüştü. Kırım'dan, Kafkaslar'dan, Balkanlar'dan gelen kütlelerin yerleşimi, iaşesi ve uzun vadede karşılaşacakları güçlükleri tespit etmek ve bu konuda gerekli tedbirleri almak için merkezi İstanbul'da olmak üzere ülkenin her tarafında "İskan-ı Muhacirin Komisyonları" açıldı. İttihat ve Terakki Cemiyeti, bu komisyonlara işlerlik kazandırma ve faaliyet alanlarını genişletme teşebbüsünde bulundu. 1914 Yılında İskan-ı Muhacirin Komisyonlarının bağlı olduğu İstanbul'daki müdürlüğün adı "Aşair ve Muhacirin Müdiriyet-i Umumiyesi" olarak değiştirildi. Böylece bu müdürlük farklı bir kimlik kazandı. Bu yeni oluşuma bağlı olarak faaliyetleri ve ilgilendiği alanlar da farklı bir mahiyet aldı. İlk dönemlerinde yalnızca göçmenlere ait bir teşkilat imiş gibi görünen müdürlük, bu sayede aşiretler ile de ilgilenmeye başladı. Müdüriyete bağlı olarak "iskan, hey'et-i fenniye, sevkiyat ve aşair şubeleri" teşkil edildi. Ülkedeki göçmenler, aşiretler, iskan politikaları hakkında raporlar ve tetkik eserler yayınlayan müdüriyet, yerli araştırmacılar yanında batılı bilim adamlarından da yararlandı. "İskan-i Muhacirin", "Türkmen Aşiretleri" gibi çalışmalar bunlardan bir kısmıdır. Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarında, Aşair ve Muhacirin Müdiriyet-i Umumiyesi'nin faaliyetlerinde göze çarpan yoğunluk, bu savaşın sonuçları ile birlikte değerlendirilmelidir. Osmanlı Devleti topraklarının önemli kısmını kaybetmiş, Araplar bağımsızlık peşine düşmüşlerdi. Ülkede Türkler büyük çoğunluğu teşkil ediyorlardı. Bunun farkına varan devlet, Türklerin tarihi, sosyal hayatları, adetleri, inanışları, folkloru gibi konulara ilgi duymaya başladı. Böylece asli unsur denecek bu kitleleri yakından tanımayı amaçlıyordu. Müdüriyet'in iki Alman bilim adamına hazırlattığını iddia ettiği "Türkmen Aşiretleri" isimli kitap da bu amaçlarla kaleme alınmıştır. Kitapta, Türkmen Aşiretlerine ilişkin olarak; teşkilat yapıları, istatistiki nüfus bilgileri, ailevi ve hukuki ilişkileri, göç sahaları ve aile hayatları, Türkmen halkiyatı, Türkmen hikayeleri, Türkmen raksları hakkında ayrıntılı bilgiler verilmektedir.