“İsmini verdiğimiz ‘Türkülerle Giden İlbey’ Maraş’ta vefat eden valinin cenaze marşını çalamadıkları için bir türküyle, ‘yine geldi yaz bahar ayları’ türküsüyle mezarlığa götürülen Salih Cemal Gülen’in hikâyesi. Daha sonra eşi gelip mezarı açarak cenazesini götürmek istemiş ancak Kahramanmaraşlıların valiyi çok sevdiğini görünce kararından vazgeçmiş. Bu kitapta öğretmenimle benim aramda geçen bir hikâye var. Toprak Ana hikâyesi var bu da yine kurtuluş savaşından bir kesit. Hoha inek Kıbrıs savaşındaki kahramanlıkları gösteren bir hikâye, Andıçlardan Gelen Ses ise özellikle tarihi ve eski eserlere sahip çıkılması gerektiği, öyle bir bilincin oluşması gerektiğine dikkat çeken bir öykü. Eriş’in Seli 1979 ya da 1980’de geçmiş bir olay, sele eviyle birlikte kapılıp giden adamın hikâyesi. Ellere Ellere ise bir imamın hikâyesidir.”
“İsmini verdiğimiz ‘Türkülerle Giden İlbey’ Maraş’ta vefat eden valinin cenaze marşını çalamadıkları için bir türküyle, ‘yine geldi yaz bahar ayları’ türküsüyle mezarlığa götürülen Salih Cemal Gülen’in hikâyesi. Daha sonra eşi gelip mezarı açarak cenazesini götürmek istemiş ancak Kahramanmaraşlıların valiyi çok sevdiğini görünce kararından vazgeçmiş. Bu kitapta öğretmenimle benim aramda geçen bir hikâye var. Toprak Ana hikâyesi var bu da yine kurtuluş savaşından bir kesit. Hoha inek Kıbrıs savaşındaki kahramanlıkları gösteren bir hikâye, Andıçlardan Gelen Ses ise özellikle tarihi ve eski eserlere sahip çıkılması gerektiği, öyle bir bilincin oluşması gerektiğine dikkat çeken bir öykü. Eriş’in Seli 1979 ya da 1980’de geçmiş bir olay, sele eviyle birlikte kapılıp giden adamın hikâyesi. Ellere Ellere ise bir imamın hikâyesidir.”